Aydın’da son günlerde mesleğimiz ve sektörümüzle ilgili bir takım hoş olmayan muhabbetler dönüyor. Cem Ulucan köşesinden yazıyor. Aydın Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi ulusal bir haber ajansının bölge müdürü, bir siyasetçiye yağcılık olsun diye çıkışta bulunmuş, gazeteciyi satmış. Cem Ulucan, haklı olarak olayın üstüne gidiyor. Yaşananları anlatıyor ve “Böyle olursa ‘yerel basın ve gazetecilik zor durumda’ demeye devam edersiniz” diyor.
Sakin ol Cem abi!
Sen böyle şeylerle yeni karşılaşıyorsun. Bu denli sert tepkiler vermene gerek yok. Aydın’da gazetecileri ikiye ayırabiliriz. Mesleğe güç verenler, meslekten güç alanlar. Mesleğe güç verenlerin çok çalışan, özgün içerikler üreten ve ürettiği bu içerikleri yüz binlerce okur kitlesine ulaştıranlar olduğunu söylemem yeterli. Meslekten güç alanlar da; akşama kadar gar kahvesinde çay, sabaha kadar da sevgi yolunda çiçek pasajından rakı eşliğinde dedikodu yapmayı gazetecilik sananlardır. Sair zamanlarda diğer meslektaşlarını kötüleme, dedikodularını yapma ve ona sallama, buna geçirme operasyonları yürüttüklerini de unutmayalım. Eskiden etkili olan bu yöntemin artık günümüzde değer bulmadığını anlamamış olmalarına; aynı mesleği yaptığımız, benzer unvanları taşıdığımız için üzülebiliriz. Fakat ne yaparsak yapalım; onlarda yerleşen bu meslek algısını kıramayız. Kendi hallerine bırakmakta yarar var.
Bu, “Yerel basın zor durumda” veya “Güç kaybediyor” gibi safsatalara da pek takılma sen güzel ağabeyim; yerel basın aksine güçleniyor ve aklı başında yöneticilerin, tüccarların, işadamlarının tercih ettiği etkili bir mecraya dönüşüyor. Sıkıntı yerel basın güçlenirken birilerinin güç kaybetmesinden kaynaklanıyor. Bugüne kadar güçsüz yerel basını ekmek kapısı olarak kullananlar, güçlenen yerel basından nema kapamadığı için yaygara yapıyor. Kolay değil, “siz dert etmeyin bütün gazeteler biz ne yazarsak onu veriyor, siz bizimle iyi geçinin gerisi boş” diye söğüşledikleri ciddi bir kitle var. O kitle zora düştüğünde bunlara, “birader ne oluyor” dediğinde yakın geçmişe kadar, “Sıkıntı yok bunlar saman alevi gibi yanar söner, yakında normale döneriz, bu yüklerin altından kalkmaları kolay değil” diyorlardı. Bu da artık yemiyor…
Yerel gazeteler zor durumda değildir Cem Bey!
Olay, zor durumdakilerin “Yerel gazeteler” kılıfıyla sızlanmasından kaynaklanır.
Sen, “Bu bir meslek örgütü çatısı altında yapılıyor” diye dertlenmiş ve buna çanak tutanlara yüklenmişsin. Bu da beyhude bir sitem olmuş. “Körler ile sağırlar, birbirini ağırlar” ortamlarına bu güne değin girmedik, bundan sonra da girmeyelim. Biz mesleğimiz ve yerel basının güçlü olması için var gücümüzle çalışmaya devam edelim. İçlerinde azıcık akıllı olan ve geleceği görenler işini iyi yapanların peşinden geldi, yine gelecek. Sonunda gazetecilik ve yerel gazeteler kazanacak. Aydın kazanacak.
Çünkü Aydın'ın aklı başında, çalışkan ve mesleğini severek yapan gazetecileri eninde sonunda mesleki açıdan kaybedeni olmayan bir dünya kurmayı başaracak.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.