Herkes, Özlem Çerçioğlu ile Recep Tayyip Erdoğan’ın özel görüşmesini konuşuyor.
Özlem Çerçioğlu’nun ailesi tarafından Büyükşehir Belediyesine bağışlanan arazi mevzusu da arada kaynıyor. Çoğunluk başkana eşinin jest yaptığını söylüyor. Başkan mı eşine jest yapıyor, eşi başkana mı? Öğrenmek için 5 yıl bekleyeceğiz. Çünkü Aydın’da bu tür şeyler ancak seçim dönemlerinde araştırılıyor, tartışılıyor. Seçimden önce bu arazide basına poz verenler ve çevresi de sus pus. İktidar partisinin milletvekili halkın içine girip bunları anlatmak yerine facebook paylaşımları ile durumu kurtarmaya çalışıyor.
Aydınspor 1923’te yaşananlar da içler acısı. Tüzüğünde, “Kent Meydanı’nda iş yapmayan, müteahhit olmayan kulübe başkan olamaz” yazıyor olmalı ki, Ordulu Şahin K.’dan sonra meydan müteahhitlerinden, havuzu yapan Afyonlu Özgür Keskin, başa geçiyor. Yönetime yazdıkları ağabeyimiz Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Suat Deniz, “Ben bu yönetimle çalışmam” diyor ve kongrede seçilmeden adının listeden çıkarılmasını istiyor. Suat Ağabey, haklıdır diye düşünüyorum. Çünkü kulübe ve şehre hâkim, kimlerle başarılı olunacağını en iyi bilenlerden…
Aydın’ın gündemini böylesine gereksiz, kişisel çıkarlar, kişisel kararlar ve egoist yöneticilerin yersiz tutumları meşgul ediyor. Mahalleye dönen köyler ve şehrin birçok noktası hizmet bekliyor. Vatandaş, Özel İdare Malları ve araçları Büyükşehir Belediyesine teslim edilmediği gerekçesi ile hizmet yapılamadığı savunmasıyla karşılaşıyor. Aydın’ı yönetenler halka, nelerin devredilip devredilmediğini açıklama gereği bile duymuyor. Koskoca ilin imkânlarını kullanmak için yarışanlar, iş hizmete gelince topu diğerine atıyor. Kimileri özel idarenin malları ve araçlarını, kimileri de kapanan belediyelerden kalan borçlarını bahane ediyor.
Hizmeti yapmayan kadar sorgulamayan da suçludur.
Onlar niye susuyor, kimden korkuyor?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.