Takip Et

Ortam gergin, “sus” parası isteme

Allah sana daha büyük dert vermesin. Şehrin içinde bulunduğu soygun düzeninin yaptığı vurgunlar güncel rakamlarla 20 milyar TL’yi aşmış, sen Aydın’da su faturasının elektrik faturasını üçe katlamasından dem vuruyorsun. Para lazım, şekerim. Anlamıyor musun?

 

Ben böyle söyleyince, “Ya, bu şehir yeni değil 15 yıldır soyuluyor, soyanlara da bir şey olmuyor, kadın bir şekilde yırtıyor” diyerek umutsuzluk beyan ediyorsun. Doğu Perinçek’in bizim kanalda yıllar önce kullandığı o cümleyle yanıt vereceğim sana: “Umutsuzluk, namussuzluktur.”

 

Bu ülkede namusluların, namussuzlar kadar cesur olmadığı söylemi ile konuyu uzatmana müsaade etmeyeceğim. Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinde Cumhuriyet Savcısının Özlem Çerçioğlu ve beraberinde yargılanan toplam 32 sanık hakkında hapis cezası istemesi ve kamu görevinden yoksun bırakılmaları talebini biliyorsun.

 

Sonucuna ilişkin bazı tahminler ve bir takım beklentiler var. Yargı kararını açıklayana kadar konu muğlakta. Kimine göre duruşmada daha önce verilen iki ayrı mütalaa daha var. Savcının görevi kötüye kullanmadan ceza istediği son mütalaanın dosyaya sonradan dahil olan konularla ilgili olduğu, önceki mütalaalarda ihaleye fesat ve edimin ifasına fesat suçlamasıyla ayrıca hapis cezaları istendiği için 5 yılı aşkın süre ceza alabileceğini söyleyen de var, son mütalaaya göre Çerçioğlu’nun HAGB (Hükmün açıklanmasının geri bırakılması) alıp, yırtacağını düşünen de. Karar duruşması olması beklenen son celsenin tarihi 18 Şubat, bu tarihten birkaç gün öncesi de sayın Çerçioğlu’nun yeniden rapor alacağına kesin gözüyle bakan yorumcular var.

 

Savcının verdiği mütalaa sonrası kamuoyuna yansıyan tepkiler var. Bir gazeteci, daha doğrusu genel sekreter olan zat, bir şeyler yazmış.

 

Tabi ateş bacayı sardı. Zamanında yenilen hurmaların tekmili birden tırmalama zamanı geliyor. Kendini yaktığı yetmediği gibi 32 eve ateş düşüyor. Memuriyet hayatları gitti gidiyor. Genel sekreterin sesi olan zata kendi partilileri;

 

“Senin patronun ve yanındaki troller, herkesin kadınına, eşine, çocuğuna, engelli bireyine, hastasına, hastalığına, toplumsal statüsüne, itibarına öyle saldırdılar ki bu şehri böyle ruhsuz bir güruh yönetti ki şimdi yaptıkları geldi kendisini buldu. Vicdan ve insani değer size yapılınca mı aklınıza geldi. Organize kötülük Aydın’da kimin işi herkes çok iyi biliyor. Cumhuriyet Halk Partili kim varsa kan kusturan kişi şimdi kalkmış el aman diliyor” diyor.

 

Neymiş efendim;

 

Partili gençleri tazminatsız kapının önüne koyan, parti içi seçimlerde karşı listelere oy veren yılların partililerin çocuklarını sürgün eden, eşlerini asli görevlerinden alıp aşağılık muameleler yapan, CHP’li milletvekillerine akla hayale gelmeyecek yazılar yazdıran kişi şimdi; CHP’nin desteğine muhtaçmış. Tüm CHP’liler etrafında toplansın istiyormuş.

 

Kendi yakınında bulunmuş kişiler ne diyor biliyor musun? “Bu sefer çalışmadığı yerden geldi. Köyceğiz’e (Ekincik) götüremediği, masaj, kese, köpük, villa, imar vb. ile çözemediği yargı mensupları da varmış demek ki…” Böyle konuşanların bir bildiği olmalı.

 

Şehrin 20 milyardan fazla parası, 15 yıldan fazla zamanı çöp olmuş, sen hala “su param elektriğin üç katı geliyor” diye dertleniyorsun. Sus ne olursun şekerim. Tansiyon yüksek, ağrılar artmış vaziyette ve sinir krizleri korku nöbetleri geçiriyorlar, küçük sorunlarla gereksiz yere meşguliyet oluşturma olur mu?

 

Susmak için para mı istiyorsun, sakın bunu yapma! “Sus” parasını alanlar sustuğu sürece sen de, ben de bu şehirde yaşayan herkes gibi söğüşlenmeye devam edeceğiz canımın içi. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.