Bugün bir geleneğimizi bozalım mı seninle? Biz, Pazar günleri sohbet etmeyiz ya pek; Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 100. Yılı nedeniyle konuşalım biraz, olur mu?
İlk yüz yılın son günlerinde filizlenen muhabbetimiz, yeni yüz yılda artarak devam etsin. Konularımıza dahil olanların sayısı katlanarak artsın. Artsın ki, bu yüz yılımız Aydın olsun. Aydın bu yüz yıla damga vursun.
Geçen yüz yılın başlarına Aydınlının efelikleri, kahramanlıkları ile damga vurduğunu ikimiz de biliyoruz. Yine ilk yüz yılın sonralarında yaşanan utanç verici tablolara tanıklık etmenin de mahcubiyetini yaşıyoruz.
Sen bana sabah sabah, şehrin en gözde mahallesinden başı boş gezen sokak köpeklerinin fotoğraf ve videolarını atıyorsun; “Yeni yüz yılda başı boş köpekler şehrin sokaklarında olmasın” diyorsun. Umarım bu dileğin kabul olur.
Başı boşluk sadece şehirdeki sokak köpeklerine özgü değil ki canım benim; kamu bütçesini yönetenler de başı boş iş yapıyorlar. Kimse denetlemiyor.
Hal böyle olunca sana hizmet olması ve çocuklarımızın daha güzel bir şehirde yaşaması için harcanması gereken paralar birilerinin kokoin parası oluyor. Çalınıyor, çaldırılıyor, soyuluyor, soyduruluyor.
Denetlemesi gerekenlerin bir çoğu da şaibe altında. Şehirde en temiz ticaretin hakim ve savcılık olduğu algısı giderek yaygınlaşıyor. Müfettiş ve muhakkiklere yapılan kıyaklar saymakla bitmiyor. Mülkiye başmüfettişinin kaldığı otel odasına kadın bile gönderiliyor.
Canımın içi; Cumhuriyet hiç kolay kurulmadı. Kurtuluş savaşında en çok acı çeken bu toprakların insanıydı. Bıçak kemiğe dayandığı için; efelik kavramı doğdu.
O efeler düzenli orduya katılarak; Yunan’ı bu topraklardan kovdu. Yaşananların insanlardaki travmaları genetik olarak her birimizde hüküm sürmeye devam ediyor.
Bugün şehrimiz Yunan askeri kadar acımasızca şehrin akarlarına çökmüş durumdakilerin istilası altında. Paralarımız çalınıyor, geleceğimiz çalınıyor. Bizi kıskanan şehirler birer birer bizi solluyor.
Yeni yüz yılda, yine, yeniden bir efelik destanı yazmak gerekiyor. Aydın’ın yüz yılı olması için sana, bana ve bizim gibi düşünen, bu şehri seven, çocuklarına güzel bir şehir bırakmak isteyen herkese büyük görev düşüyor.
Yüz yılımız Aydın olsun.
Aydın, yeni yüz yıla damga vursun.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.