Takip Et

Basın İlan Kurumu ve son gelişmeler

Biliyorum, sana hep yerel ve hoşuna gidecek şeyler yazmamı istiyorsun. Bizimkisi de bir meslek ve medya sektörü içinde faaliyet yürütüyoruz. Fotosentez ile yaşamıyoruz. Anlıyor musun?

Yine seni ihmal etmeden birkaç hususa değinip kendi konuma geçeyim. Kürşat Engin Özcan’ın güvenilir olmadığı düşüncende bana göre sen haklısın. Savlarını yazıyorum ve katılıyorum.

Nazilli Belediyespor’un satılması konusunu soğutmak ve unutturmak istediklerini, benim de yediğimi filan söylüyorsun. Görüntüde kimin aldığına takılma sen; gerçek alıcısı Özgen Türker. Bu kadar yeter.

“Çine’de tuvalet yok. Hamam yıkıldı. Çarşı Camisinin altındaki de kapalı. Biz nereye… Belediye başkanı ne iş yapar? Bu ilçede kaymakam yok mu? Esnaf tanıdığım olmasa, altıma edecektim” diyorsun.

Müstahak sana. Seçim döneminde seni bu duruma mahkum edenlerin ağzının payını veremiyor, tavır koyamıyorsan, kendi payını ancak esnaf arkadaşının dükkanına bırakırsın. Siyaset açısından böyle.

Kaymakam meselesine gelince. Bence Aydın’ın en tembel, halkla bağı kopuk, topluma sevgisini, ilgisini göstermeyen ve bunu da beklemeyen bir yönetim tarzı var ve 5 yıldır da orada.

Demek ki ondan da memnunsun. Yoksa Özcan Yılmaz gibi sen de bir adakta bulunabilirdin. Bana sürekli arkadan istihbarat göndereceğine CİMER’e yazsan, o kaymakamı devlet orada tutmaz.

Gelelim bizim konuya. Devletimiz basın asalak olmasın ve devletin şeffaflığına katkı koysun diye bir uygulama başlatmış. 1961 yılında basın ilan kurumunu kurmuş. Gazetelere ilan vermeye başlamış.

Kurumun görevi devlet kurumlarının ihale ilanları başta olmak üzere bütün duyurularının gazetelerde yayınlanmasını sağlamak. 62 yıllık hafıza ve tecrübeye sahip, devleti de sektörü de iyi tanıyor.

Genel kurul üyeleri de meslek temsilcileri, devlet temsilcileri ve bağımsızlardan oluşuyor. Oradan da yönetim kurulu seçiliyor. İcranın başında da genel müdürü var.

Biz Denge Gazetesi olarak Mehmet Aydın tarafından hazırlanan dosyaları yıllarca devlet kademelerine götürdük ve Aydın’da kurumun şube açmasını istedik.

Yaklaşık 6 yıl çabaladıktan sonra kurumun Aydın’a şube açması için Mehmet Aydın dönemin Genel Müdürü Mehmet Atalay’ı ikna etti. 2014 yılında şube açıldı. Mutlu olduk.

Çünkü mesleğimize bir kurumsallık ve çeki düzen geleceğini biliyorduk. İlin siyasette, bürokraside ticaretteki homojen yapısı medyaya da sıçradığı için ilişkiler, kuralların önüne geçti.

BİK Mevzuatını keskin bir şekilde uygulayamadığı için şehrimizde iyiyle kötünün ayrışması uzun yıllar mümkün olmadı. Biz de daha çok yatırım yaparak, istihdam yaratarak farkımızı göstermeye çalıştık.

Geçen zaman dandik zaman. Bugüne bakmak lazım. İnternet yasası çıktı. İnternet haber sitelerine de ilan verilmeye başlandı. Bununla ilgili, kurum çok güzel bir mevzuat hazırladı.

Bizim buralarda “ak et, kara et çayda belli olur” diye bir tabir var. Mevzuat, bildiğin sektördeki bütün aktörleri çaya yıkamaya götürdü. Herkesin gerçek durumu da ortaya çıkmaya başladı.

Eylül ayı sonuna kadarki geçiş sürecinden sonra da kriterleri yerine getirmeyen internet sitelerine ilan verilmeyecek. Sürecin sektörümüzde adaleti sağlayacağından adım kadar eminim.

“Basın İlan Kurumu Anadolu Basınını bitiriyor”, “BİK’ten Anadolu Medyasına darbe” gibi haberler yapılıyor. Bunlar doğru değil. Bu işi, alanı istismar eden, medya istilacıları bitiyor.

Anadolu basını, küllerinden yeniden doğacağı bir döneme giriyor. Süreci de Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç ve ekibi inanılmaz başarılı bir şekilde yürütüyor.

Babamızın oğlu değil ama bu gidişle mesleğin babası olarak tarihe adını yazdıracağa benziyor. Yönettiği sürecin sonunda oluşacak durum, gerçek gazeteciliğe bırakılmış en güzel miras olacak.

Önceki gün Aydın’a geldi. Bizlerle buluştu. Memnuniyetimizi dile getirince sitem etti. “Gazeteci olmayanlar ve mesleğinizi başka amaçlar için kullananların sesi daha çok çıkıyor” dedi.

Adam haklı. Şimdilik özetle, kısaca hakkını teslim etmek istedim. İleride seni de sıkmadan bu konulara değineceğim. Mesleğimize sahip çıkmaz, gelişmelere Fransız kalırsak, Fransa’daki kaos biter, bizim camiada bitmez.

Hem biz ne kadar güçlü ve bağımsız olursak, sen de o kadar az maniple edilirsin. Mesleğim, sektörüm için yazdığım, seni oyaladığım hissine kapılma. Aslında her şey senin için. Canım benim. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.