Kime yazdığımı daha fazla sormasan olmaz mı? Sana yazıyorum işte. Bu yazıyı okuyorsan kiminle konuştuğumu merak etmene gerek yok. Yazının sonundaki hitaplar da sana özel.
Biricik olmak ve ayrıcalıklı hissetmek istediğinin farkındayım. Sevgili okur; sayınız şuan binlerce. Yüzbinler ve milyonlarca olmanızı çok isterim. Ne kadar çok olsanız da benim için bir tanesin.
Sohbetimizi ben de seviyorum. “Yaz geliyor Emin” başlıklı ilk yazımda sana vaat ettiklerimi yerine getiriyorum. Sen de bana karşı hiç sektirmiyor, sürekli yazıyorsun.
Senin dünyanı çok sevdim. İnanılmaz ilgili, düşünceli ve yaratıcısın. Bir o kadar da dertlisin be! Senin derdini kim çözer ve nasıl çözer sorularına birlikte yanıt arıyoruz.
Bazı büyük dertlerimizi çözecek olan irade ve idare şehrimizde henüz yok. Olması ve oluşması için sana da bana da büyük görevler düşüyor. “Zulme engel olamıyorsan onu duyur” modundayız.
Elbet bizi duyacak, zulmün engellenmesi için gereğini yapacaklar. Halk, seçim zamanında, devlet mekanizmaları da helal süt emmişleri bizi duyduğunda gereğini yapacak.
Şuan ulaştıklarımız; sütü bozuk olduğu, rüşvet çarkının içinde bulunduğu, konforunu bozmak istemediği, hırsızlar karşısında en az onlar kadar cesur olamadığı için ölü taklidi yapıyor.
Müsterih ol! Bu şehir hırsızlardan, yolsuzluğu hak, kolpalığı had bilenlerden kurtulacak. Sana hizmet için gelen paralarla hovardalık yapanlar, yat kat sahibi olanlar gördüklerinden eksik kalacak.
İşte o zaman sen; hizmetin kralını göreceksin. Başka şehirlere özendiğini biliyorum. Çok değil üç beş yıl içinde özendiğin şehirlerde yaşayanlar bizim şehrimize gıpta edecek, hatta kıskanacak.
O yüzden seninle yazışıyoruz. Bizi enayi yerine koyan, şehrimizin ve hemşehrilerimizin dününü çalan, bugünü soyan ve yarına göz koyana karşı durmayı öğreniyoruz.
Biz seninle can ve cananız. Çok yeni olsa da sohbetlerimiz, kısa sürede baya bir zulüm duyurduk. Zalimliği duyuracak, hizmete aç halkımızı da doyuracağız.
Bunu yaparken de asla, “Kimse bu şehirde aç yatağa girmez” edebiyatı yapıp, halka "Aç değilseniz sorun yok. Şehircilik hizmetleri de sizin neyinize” mesajını dayatmayacağız.
Sen kimsin biliyor musun?
Sen bensin. Ben de senim.
Biz yoldaşız. Ötesinde candaşız.
Sen de benim can işimsin.
Hafta sonun güzel geçsin.
Pazartesi görüşürüz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.