Biliyorsun, gündem birden Çine Köftesi oldu. Bu konuda sen de, ben de çok hassasız, canımın içi. Yaptığı paylaşım sonrası, senin Ayhan Sicimoğlu ve paylaşımı hakkında konuşulanlar, yazılanlarla ilgili söylediğin her şeyi burada konu yapmayacağız. Çünkü bazıları çok ayıp.
Ayhan Sicimoğlu, sosyal medya hesabından takipçilerine “Yol kenarında Çine Köftesi yemeyin” çağrısı yaptı. Çine’nin içinde güzel yapan yerler olduğunu duyduğundan da bahsetti. Çine Köftesi'ni makineyle yapmayan ve iyi ekibi olan tüm mekanlar mükemmel yapıyor. Çine dışında, Aydın merkezde de bu köfteyi en iyi şekilde yapan mekanlar var.
Bir Çineli olarak ben, köftecilerin yüzde 90’ına kefilim, şekerim. Aralarında bu işi fabrikasyona dökenler var. İşi bilmeyen birkaç istisna da var. Onlara müdahale etmesi gereken makam da Çine Köftesi’nin coğrafi tescil belgesinin sahibi olan Çine Belediyesi. Yoksa belediyeyi yönetenlerin bir göbek bağı, harici ya da dahili gebelikleri gereğini yapar, yapmalılar.
Ayhan Sicimoğlu meselesine gelecek olursak, kendisine sosyal medyadan mesaj attım. Nerede yediğini sordum, dönmedi. Paylaşımına yorum da yazdım. Kendisinden tüm köftecileri kötüleyemeyeceğini, nerede yediğini açıklaması gerektiğini istedim. Henüz yanıt alabilmiş değilim.
Konuyu araştırmaya devam ediyorum. İddiaya göre, Ayhan Sicimoğlu, köfte yediği mekanda kendisinden hesap alınmasına bozulmuş. “Beni nasıl tanımazlar!” diyerek ortalığı karıştırdığı da ileri sürülüyor. Akabinde de köfte yediği mekanın otoparkında bu videoyu çektiği belirtiliyor. İddia doğru mudur, değil midir bilmiyorum. Yanıt gelirse, Ayhan Sicimoğlu’ndan seninle paylaşırım.
Bu konudan çıkarmamız gereken dersler de var. Bir kere köfteyi fabrikasyona döken ve özünden koparan, Çine Köftesi markasına zarar verenlerle hep beraber mücadele etmeliyiz.
Ayhan Sicimoğlu’nun videosunda “Lamborghini” muhabbeti yapmasına ekstra sinirlenmişsin. Dur, ben de sana alakasız bir fıkra anlatayım:
Çok zengin adamın biri, beceriksiz olduğunu düşündüğü oğlunun idare edebileceğine inandığı bir iş kurmuş. Oğlunu, işleteceği et entegre tesisine götürmüş. “Bak oğlum, öküz buradan giriyor. Bütün bu gördüğün alanlarda işlem görüyor ve sırasıyla bu makinelerden geçtikten sonra en son şuradan sosis olarak çıkıyor” diye tesisi anlatmış. Oğlu, “Babacığım, peki sosisi buradan soksam, öbür taraftan öküz olarak çıkar mı?” diye sormuş. Babasının yanıtı; “O teknoloji fabrikada yok oğlum, ama evimizde var” olmuş.
Bugünlük bu kadar, şekerim.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.