Bana, yerel seçim mağlubiyeti sonrası, AK Parti’de neler olacağını soruyorsun. Seçimde adayları yalnız bırakan, hatta süreçlerini zorlaştıran il ve ilçe başkanlarının akıbetini merak ediyorsun.
Canım kardeşim, bu soruların cevabını açıkçası ben de merak ediyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim gecesi yaptığı açıklamalar sonrası yapılan yorumları dikkatle okuyorum, çok da bir değişim olacağını da düşünmüyorum.
Çünkü AK Parti’nin sadece halktan değil aynı zamanda kendi kadrosundan da kopuk bir süreç yaşadığını gözlemliyorum. Özellikle teşkilatlara doluşan FETÖ kırıntılarının, iş takipçilerinin ve kolpacı (darbeci, yamuk, vurguncu ve çalımcı) tiplerin partinin gönüllülerini sindirdiğini, yıldırdığını hatta partiden kopardığını söylememe gerek yok, sonuç ortada.
Erdoğan’ın kendi kişisel gayreti ve başarılarıyla oluşturduğu kurumsal yapının, kurum bağlamasını başaran yukarıda bahsettiğim tiplerin yerelde temizlenmesi tek başına yeterli olmaz diye düşünüyorum.
Köyün birinde, toplumun yaramaz insanlarını saymak için toplaşan bir grup genç saatler geçmiş hala ortaya bir isim çıkartamamış. En son saf kalpli bir genç, “Bir babam, iki ağabeyim” deyince millet başlamış dökülmeye. Köydeki bütün üçkâğıtçıların listesi oluşmuş.
AK Parti’de gerçek bir temizlik yapılacaksa, özeleştiri mekanizmasının bahsettiğim köydeki saf gencin çıkışı gibi başlaması gerekir. FETÖ operasyonlarında Aydın şehrinde AK Parti’nin içinde söz sahibi olan siyasetçilere dokunulmaması büyük bir imaj kaybıydı.
Araştırdım Türkiye genelinde durum böyle, o yüzden yaşanan güven kaybı, bugünkü sonuçta büyük bir etkiye sahip. Yerel seçim başarısızlığının faturası yine alt kademede, mahalle başkanları düzeyinde kalırsa hiç kimsede AK Parti’ye inanç kalmayacağını düşünenlerdenim.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi deneyimine ve dâhiyane özelliklerine güveniyorsun, bu sefer köklü bir değişim yapmasını bekliyorsun, umudunu koruyorsun. İnşallah öyle olsun.
Ne diyelim; “Acaba bizi de yollar mı?” diye kara kara düşünen, süreçlere destek olmak yerine köstek olan ‘asalaklar ordusu’ bir bayram daha görsün.
Bu arada yarın bayram, bayramın mübarek olsun.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.