Bana CHP’de yaşanan gelişmeleri anlatmış, genelde ve yerelde bir değerlendirme yapmışsın şekerim. Aynen aktarıyorum:
CHP, 38. Kurultayı’nın ardından suların bir türlü durulmadığı bir dönemin içinde… Kılıçdaroğlu ekibi, kurultayın iptali için yoğun bir mücadeleye girişti. Bazı delegeler ifadeye çağrıldı, Hatay eski Belediye Başkanı Lütfü Savaş yargıya başvurdu. Olası bir kayyum ihtimaline karşı ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partiyi 6 Nisan’da olağanüstü kurultaya götürme kararı aldı.
Ne zaman oldu tüm bunlar? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturmanın, gözaltı sürecinin tam ortasında… Parti içi mücadele, ülkedeki demokrasi mücadelesinin önüne geçti. Kurultay tartışmalarını kim başlattı derseniz, hiç şüphesiz Kılıçdaroğlu ve ekibi. İmamoğlu gözaltındayken, CHP’nin her kademesinden ciddi tepkiler geldi. Peki, Kılıçdaroğlu’nun ekibinden bir kişi çıkıp açık bir tepki gösterdi mi? Hayır, sessizlik hâkimdi.
Bu sessizliğin en net örneklerinden biri Aydın’da yaşandı. Özlem Çerçioğlu ve ekibinin tutumu oldukça dikkat çekiciydi. Özellikle CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız’ın tavrı… Kılıçdaroğlu’na en yakın isimlerden biri olan Yıldız, gözaltı süreci boyunca Ekrem İmamoğlu’na dair tek bir kelime etmedi, tek bir paylaşım yapmadı. Oysa iftar sofralarında boy göstermekte sakınca görmemişti. En son açıklamasını da Aydın’daki oda başkanlarının düzenlediği iftar yemeğinde yaptı.
Bir başka dikkat çekici nokta ise CHP Efeler Belediye Meclis Üyesi Polat Bora Mersin’in de yaptığı açıklamalardı. Kendi partisine, özellikle de Aydın milletvekillerine yönelik küçük düşürücü ifadeler kullanması hâlâ konuşuluyor.
Gelelim Özlem Çerçioğlu’na… Ekrem İmamoğlu sürecinde sessizliğini koruyan isimlerden biri de oydu. Saraçhane’ye gitti, otobüsün üstüne çıktı ama kendi resmi hesaplarından tek bir kare bile paylaşmadı. Aydın İl Yönetimi’nin düzenlediği mitingde partisini öne çıkaran hiçbir ifade kullanmadı. Atatürk’ten söz ederek yuvarlak cümlelerle süreci geçiştirdi.
Tüm bu tablo bize neyi gösteriyor?
Özlem Çerçioğlu’nun da içinde olduğu Kılıçdaroğlu ekibi, Ekrem İmamoğlu sürecine müdahil olmak istemedi, belki de olamadı. Görünen o ki, Çerçioğlu hakkında devam eden davaların etkisiyle AK Parti’yle karşı karşıya gelmekten çekiniyor. Seçtiği dil dikkatli, yaptığı açıklamalar sınırlı…
Şunu açıkça söyleyebilirim ki; iftar yemeğine giden milletvekillerinin gösterdiği tavır, Özlem Çerçioğlu’ndan çok daha fazla CHP’li olduklarını ortaya koydu. Çünkü bu süreçte kimin nerede durduğu, kimin kimden yana saf tuttuğu artık çok net.
Kılıçdaroğlu ekibinin suskunluğu, siyasetin en kritik anında kendini ele verdi.
Bravo sana canımın içi net görüyorsun.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.