Geçtiğimiz günlerde Aydın Ticaret Odası’nda önemli bir yemek düzenlendi. Aydın’ın üç güçlü kurumu; Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası ev sahipliğindeydi. Aydın Valisi’nden milletvekillerine, iktidarından muhalefetine herkes o masadaydı. Herkes… Ama biri eksikti.
Aydın siyasetinin “ben merkezli” ismi Özlem Çerçioğlu o masada yoktu. Yanında da yıllardır kendisinden ayrılmayan Hüseyin Yıldız. Katılmadılar. Neden? Çünkü Özlem Çerçioğlu’nun olduğu yerde uzlaşı olmaz, birlik olmaz. Onun olduğu yerde sadece kavga, sadece kriz olur. Yemeğin dahi yapılmaması için nasıl kulisler yaptığını, kimleri devreye soktuğunu bilmeyen kaldı mı?
Bana soruyoruyorlar; “Ne kadar geçimsiz?” diye…
Sana cevabım net: Geçimsizlikte marka oldu, şekerim.
Daha hızlıca hafızayı yoklayalım… Kimlerle kavga etmiş, kimlerle yollarını ayırmış, kimleri gözden çıkarmış bir bakalım:
Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran…
Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı…
Efeler Belediye Başkanları Mesut Özakcan ve Fatih Atay…
Söke Belediye Başkanı Levent Tuncel…
Merhum Salih Dinçer…
Germencik Belediye Başkanı Fuat Öndeş…
Yenipazar Belediye Başkanı Yüsran Erden…
CHP Aydın İl Başkanları Barkan Kalınomuz, Bayram İnci, Ali Çankır…
Kadın Kolları Başkanı Saadet Kavasgil…
Ve partinin duayen isimleri Ayhan Başdemir, Hüseyin Gündüz, Mehmet Şık, Hasan Toker…
Hepsiyle kavga etti. Hepsiyle yolunu ayırdı. Hepsi bir noktada Özlem Çerçioğlu’nun hedefi oldu.
Bitti mi? Bitmedi…
Bugün geldiğimiz noktada aynı hikâye devam ediyor.
CHP Aydın Milletvekilleri Bülent Tezcan, Evrim Karakoz, Süleyman Bülbül…
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel…
Sultanhisar İlçe Başkanı Davut Yavuz…
Nazilli İlçe Başkanı Aslı Ökmen…
Şimdi de onlar sırada. Kavga listesine eklendiler bile.
Oysa bu isimler partinin yıllarca sırtında taşıdığı, emek verdiği insanlar. Kimisi ilçe ilçe, köy köy gezmiş, kimisi gece gündüz çalışmış. Ama ne fayda? Özlem Çerçioğlu için kimsenin kıymeti yok. Onun dünyasında ya biat edeceksin ya da biteceksin. Başka yolu yok.
Çerçioğlu’nun gözünde partililer maraba… İl ve ilçe başkanları vardiya çavuşu. Parti resmen Çerçioğlu’nun çiftliğine dönmüş durumda. Küstüyse hepiniz küseceksiniz, barıştıysa hepiniz barışacaksınız. Ama o dilerse, sizin en büyük düşmanınızla el ele verir, dostunuza sırt çevirir.
Aydın Büyükşehir Belediyesi’ndeki tabloyu söylemiyorum bile… Personel parti üyesi olmak zorunda bırakıldı. Görünüşte “partiyi büyütüyoruz” hikâyesi anlatılıyor ama tek sebep var: Çerçioğlu’nun mutlak hâkimiyetini sağlamak. Onun dediği yapılmazsa kapı gösterilir. Ne hastalık, ne ihtiyaç, ne de yılların emeği… Hiçbirinin kıymeti yok.
Gelelim en acı gerçeğe…
Özlem Çerçioğlu bu tavırlarıyla Cumhuriyet Halk Partisi’ni içeriden kemiriyor. Kavgalarıyla, bitmek bilmeyen krizleriyle partiyi lime lime ediyor. Ama bunu gören, bilen kimse sesini çıkaramıyor. Çünkü korku büyük.
Birileri çıkıp artık açık açık söylemeli:
Sorun kimde? Bu kadar insan mı haksız, bir tek Özlem Çerçioğlu mu haklı?
Cevabı hepimiz biliyoruz. Ama söylemeye cesaret eden yok. Çünkü Aydın’da herkes biliyor ki; geçimsizlikte Özlem Çerçioğlu marka.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.