Sen olsan çalışır mısın?

Bana sürekli AK Parti cephesinden sorular yöneltiyorsun. Söz konusu Aydın ise öyle bir cephe yok canımın içi. Bu şehirde siyasi partiler tabeladan ibaret. Siyasetçilerin tamamına yakını da aynı cephede. Bunu hepsi CHP’de diye algılama sakın. Çünkü Aydın’da CHP de o cephede. Anladın sen.

Geçen hafta AK Parti il başkanını konuştuğumuz için bazı durumlarda merakının arttığının farkındayım. Durumu ancak şöyle özetleyebilirim; sırf sosyal medyada paylaşmak için hızlı hızlı ziyaretler yapılıp, fotoğraflar çekiliyor. Koltukta kalma çabası olduğunu biliyorsun şekerim. Aynı çabanın onda birini seçim kazanmak için gösterselerdi, en az iki puan fazla alırlardı. Gerisini sen hesap et canımın içi.

Ne mi öneriyorum; AK Parti Aydın Teşkilatını kapatsın. İlk seçimde bu şehirde oyu en az 5 puan artmazsa dile benden ne dilersen. Ya da otorite, Aydın ile hiç alakası olmayan, bu şehirdeki kurulu düzenin bozamayacağı birini atasın. Hoş, bunu atamayla yapılan alanlarda başarabilmiş değil.

Arada cılız bir şekilde, “Nasıl, Özlem Çerçioğlu bu dönem çalışıyor mu?” demişsin. Bak bu sorun önemli. Hatta şehirde bundan daha mühim bir sorun yok. Biliyorsun, Özlem hanım tam dördüncü dönem kazandı. Üç dönem de hiç çalışmadan kazandı. Sen olsan, çalışmadan kazanılan bir durumda, çalışır mısın? Çalışıp da kazanma riskini göze alır mısın?

Geçenlerde bir başka arkadaşım, “Ne oldu, Özlem Çerçioğlu seçimin ertesi günü yeni Dörtyol kavşağına kazmayı vuruyordu? Niye sorgulamıyorsunuz, şehir medyası uyuyor mu?” türünden dalaştı. Ona da söyledim; Sakın, bu konuyu asla gündeme getirmeyelim. Allah korusun, gaza gelir, o kavşağa kazma vurur. Sonra ne olur biliyor musun; üç yüz milyon TL’ye ve üç ayda bitecek iş için 3 milyar TL harcar, üç yılda zor bitirir, ortaya mevcut halinden daha kötü bir eser çıkar. Düzeltmeye bu şehrin 30 yılı ve 30 milyar TL’si yetmez.

Anlayacağın, uyumuyoruz. Bazı yalanların uyumasının, uyanmasından daha iyi olacağını düşünüyoruz. Çünkü uyanınca yalan, başlıyor büyük talan.