Biliyorum benden Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’ın partisinden istifasına ilişkin yorum ve konuyla ilgili kulislerden duyum bekliyorsun.
Beklentini kısmen bugün, tamamıyla gün be karşılayacağım. Öncesinde sosyal medyada gördüğüm bir video içinde yaşanan tatlı diyalogdan bahsetmek isterim.
Aydın’da faaliyet gösteren Pusula Eğitim Kurumlarının kurucularından Oylum Özen, bir grup ortaokul öğrencisi ile sohbet ediyor.
Öğrenciler, Oylum Hoca'dan ortaokul açmasını istiyor. Açılacak okula dair bazı kuralları da kendileri belirlemek istiyorlar.
Okulun kapanış saati gibi konuları konuşuyorlar. Oylum hanım, “Okul sizin okulunuz, beraber yöneteceğiz. Her konuda oylama yaparız. Sizin oyunuz bir, benim oyum iki sayılır” diyor.
Her şey çok güzel de, neden Oylum Hocanın oyu iki sayılacak? Çocuklar bu durumu anlamıyor, anlayamıyor. Ben de anlamlandıramadım.
Acaba hoca hanım, “Okul için gerekli sermayeyi ben bulacağım, lüzumlu olan riski ben alacağım, zarar etme durumum var. Bari oyum iki sayılsın” diye mi düşünüyor? “Bence o olmaz Oylum” diyesin geliyor.
Belki haklı bir gerekçesi vardır. Kendisine sormak lazım. Soruyorum. Cevap gelirse, seninle paylaşırım.
Fatih Atay’ın istifasına gelince; beklenen oldu. Sürpriz bir gelişme yaşanmadı. CHP İl Başkanı Hikmet Saatçi, kendi yönetiminde görev alan bir gazeteciye yazdırdığı yazıyı guruplara yolladı.
Fatih Atay’ı eleştiren, öfke kontrolü olmadığına vurgu yapılan, aile bireylerinin belediye ile ilintilerini ortaya koyan yazı için Saatçi, “Başkanlarım, paylaşalım” diyordu.
Kendisi Aydın Büyükşehir Belediyesi şirketinden uzun yıllar maaş alan, kızı, damadı, oğlu ve gelini Aydın Büyükşehir Belediyesinde istihdam edilen Saatçi, Atay’ın doktor kardeşi Eralp Atay’ın belediyede müdür olmasını eleştiren yazıyı yayıyor, yaydırıyordu.
Meşhur söz var ya; “Dinime küfreden bari Müslüman olsa” diye, tam da bu söze uyan bir davranış içindeydi.
Bana ekran görüntüsü gönderen herkese, “Saatçi, saat gibi çalışıyor” dedim. “İl başkanı mı, Çerçioğlu’nun memuru mu?” sorusu da cevapsız değil.
Fatih Atay da istifasında, “Aydın’da CHP yok, Özlem Çerçioğlu Partisi var” dedi. Yaşadığı durumları anlattı, hayatının en zor kararı ve en zor basın toplantısı vurgusu ile istifasını duyurdu.
Sokakta karşılaştığım birkaç tanıdığımdan aynı şeyi işittim; “Fatih Atay istifa etti ama iyi götürmüş.” Bu algıyı Çerçioğlu ekibi çok güzel yaymış. Tebriği fazlasıyla hak ediyorlar.
Bana, “Fatih Atay mı çok götürdü, Özlem Çerçioğlu mu?” diye sorsalar, Çerçioğlu ve ekibinin Atay’ın beş yüz katı götürdüğünü söyleyen davaları, soruşturmaları ve iddiaları anlatırım.
Fatih Atay’a eleştiriler ruhsat verdiği müteahhitlerden spor kulübüne yaptırdığı bağışlar üzerinden yapılıyor. Elde ettiği ve edeceği rantın bir kısmını spor kulübüne bağış yapan müteahhitlerin canını baya sıktığı söyleniyor.
Çerçioğlu ve ekibine yönelik iddialar ise ihaleye fesat, edimin ifasına fesat, nitelikli görevi kötüye kullanma, rüşvet, irtikap ve mobing gibi konuları içeriyor. Aydın halkına hizmet için gelen paralardan çalınanların milyar TL’yi aştığı konuşuluyor.
Yargıda da dosyaların süresi uzatılıyor da uzatılıyor. AK Parti İl Başkanı Gökhan Ökten, “Artık mızrak çuvala sığmıyor, yargı gereğini yapmalı” diyor. İYİ Parti İl Başkanı Recep Taner de, “Ökten’in konuşması tiyatro, yargıya hükmeden iktidar partisidir. AK Parti Özlem Çerçioğlu’nu yargıda ve devletin diğer organlarında koruyor” diyor.
Fatih Atay da, “Geçtiğimiz günlerde Aydın Büyükşehir Belediyesinde asfalt ihalesinde 32 milyonluk yolsuzluk yapıldığını iddia ettim. Ya yolsuzluğu yapan Çerçioğlu ve ekibine işlem başlatılmalı ya da bunu dile getiren bana” dedi.
Anlayacağın Aydın’da sorun büyük. Çözersen sen çözersin. Siyasetin ve devletin durumu yukarıda okuduğun gibi. Acaba Oylum Hoca gibi senin de oyun iki sayılsa, çözüm olur mu? Ne dersin?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.