Soğuk Mart gecelerinde her akşam yukarı mahallenin büyük erkek kedileri “Sevişmeye gidiyoruz” diyerek aşağı mahalleye iniyormuş.
Küçük erkek kedi de ağabeylerine takılmak, onlarla birlikte aşağı mahalleye sevişmeye gitmek istiyormuş ama “Sen daha çok küçüksün” duvarını geçemiyormuş.
Bir gün ısrarına dayanamayan ağabeyleri, “Gel ama soğuktan donacağını da bil” demişler. Hep birlikte inmişler aşağı mahalleye ve bir evin damına çıkmışlar beklemeye başlamışlar. Dişi kedi gelecek, üzerine atlayacaklar ve sevişecekler.
Uzun süre beklemişler ama gelen giden yokmuş. Donmak üzere olan küçük kedi büyüklerinden izin istemiş. Ağabeylerim, “ben 5 dakika daha sevişir kaçarım” demiş.
İçki masalarında memlekete yön vermeye çalışanlar;
Küçük dünyalarından kendini çok büyükmüş gibi sunanlar;
Siyaset yaptığını düşünenler;
Oturduğu makamın hakkını verdiği hissine kapılıp kasım kasım kasılanlar;
Gazetecilik kisvesi altında adam yerine konmaya çalışanlar;
Başarılı bir bürokrat olduğunu düşünüp de ahkam kesenler;
Dalkavukların güdümüne girmiş başkan ve yöneticiler;
Gerekenin dörtte birini bile yapmadığı halde kendini çok çalışkan biri gibi görüp havaya giren zavallılar.
...
Yaşamadığınız şeyleri yaptığınızı sanırsınız.
Kandırdığınızı düşünür ama neticede kanan olursunuz.
Soğukta damda saatlerce beklemeyi sevişmek sanan kedi yavrusu var ya; sizden daha avantajlı.
Çünkü sevimli ve masum.
Mart’ta olmadığımızı ve Aydın’ın kavurucu sıcağını da unutmayın.
Yaptığınız şeyi yaşamıyorsanız;
Oturun oturduğunuz yerde...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.