Aydın, bereketli topraklarıyla sadece öküzü değil, tüm dünyayı doyurur.
Kendi öküzleri şöyle dursun, doyurduğu gelip geçen her öküz bir yaralı parmağını işemiş olsaydı bile, Aydın bugün dünyanın parmakla gösterilen sayılı şehirlerinden olurdu.
Bu saatten sonra olur mu?
Bence olmaz.
Bu kafayla olmaz…
Aydın’da bir araya gelinir ama bir yaraya gelinmez.
Aydın’da rakıya, rokaya koşulur ama ayılınca birlikte yürünmez.
Aydın, fakiri sever ama fikri önemsemez.
Aydın, tarihi adamlar yetiştirir ama tarihi adımlar atamaz.
Yakın tarihten, uzak tarihten örneklerle bunları uzattıkça uzatabilirim…
Yanlış anlaşılmasın;
Aydın düşmanı değil, Aydın aşığıyım.
Aydın için atılan her adım, beni ziyadesiyle heyecanlandırır.
7 Mart’ta yapılacak ‘Birlik’ toplantısı da öyle.
Son 20 yılda, benzer mahiyette en az 3 toplantıya bizzat tanıklık ettim.
Değişen bir şey oldu mu?
Asla…
Aksine, geri gidişler yaşandı.
Yine öyle olacağından, zerre şüphe duymuyorum.
Öyle olacak olsa da, böyle olmalı.
Gelen gelmeli, konuşan konuşmalı.
Karnından değil, yüreklice, efece…
Hala vakit varken;
İstanbul Milletvekili Önder Aksakal,
İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı,
Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç da davet edilmeli.
İtibarları yerdeki oyuncuların ayağa kalkmasını beklemek yerine, yedek oyuncular masaya sürülmeli.
Dokuz kere dokuz 81 etse de, Aydın bu ülkede ilk 9’da olmalı.
Konya'nın Torku'su olsa da, Aydın'ın korkusu olmamalı.
Öküz doyuran Aydın, artık dokuz doğurmamalı…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.