Takip Et

Birlikte yer içerken abla, giderken yalpa, kolpa

Yerel seçimlere artık iki hafta kaldı.

Tüm partilerin ve adayların son hamlelerini yapacağı ve son kozlarını oynayacağı, son düzlüğe girmiş bulunmaktayız.

Ramazan’ın oluşturduğu manevi iklim nedeniyle, bu seçim öncesi Aydın’da siyasi hırçınlık ve aşırılıklar çok fazla yaşanmıyor.

Özellikle teravih namazı saatlerinde bazı adayların seçim araçları ve konvoylarının oluşturduğu gereksiz gürültü patırtıdan rahatsız olanlar var, İncirliova’dan bu yönde çok yoğun şikayet alıyoruz ama onun ötesindeki propaganda çalışmaları, adeta Ramazan şenliği olarak görülüyor.

Vatandaşlarda, teravih sonrası köylerini, mahallelerini ziyaret eden adaylarla ilgili “Ramazan günü de yalan söyleyecek değiller ya” algısı var.

Sadece belediye başkan adayları değil, muhtar adayları da kapı kapı dolaşarak oy pusulalarını dağıtıp kendilerini tanıtıyor.

Aydın’da kimi mahallelerde muhtar adaylarının sayısı 20’li rakamlara ulaşıyor. Kadın muhtar adaylarının sayısı da bir hayli fazla.

***

Görünen o ki, bu yerel seçimlerde Aydın’da köklü değişimler yaşanacak.

İlçe belediye başkanlıklarında da, büyükşehir belediye başkanlığında da bazı şeyler eskisi gibi olmayacak.

İdeolojik saplantı ve körü körüne siyaset devri zaten bitti.

En sol uç zihniyete sahip seçmenlerin bile en sağdaki adaylara oy vereceği / verebileceği bir seçim yaşanacak.

Toplumun en az yüzde 30’luk kesimi siyasi düşüncesine göre değil, kentine en iyi hizmeti sunabilecek adaylar lehinde iradesini sandığa yansıtacak.

31 Mart akşamı sandık sonuçları, kesinlikle bazılarının sandığı gibi olmayacak.

***

Aydın’da yaşanacak değişimin en belirgin göstergelerinden biri de “batan gemiyi önce fareler terk eder” atasözümüzde de anlatılmaya çalışıldığı gibi, birlikte çalıştıkları belediye başkanlarının aleyhinde çalışanların bir hayli artmış olması.

Daha düne kadar birlikte yer içerken abla dediklerinin gideceğini anlayınca yalpalayan ve kolpacılığa soyunanlar, kendi geleceklerini garantiye alabilmek için bugünlerde adeta gizli istihbarat elemanı kimliğine bürünmüş durumda.

Aydın’ın yılları ve kaynakları göz göre göre heba edilirken “dur” demeyip, “dur” diyenlere de koro halinde küfredenler, pabuç fiyatlarının pahalılığı nedeniyle ucuz kılıflarla hep popolarını, hem de popolarını büyüttükleri koltuklarını muhafaza etmeye çalışıyor.

Zaten Aydın bunlardan çok çekti. Aydın’ın boşa giden yıllarında ve kaybolan her kuruşunda, bunların her birinin ayrı ayrı vebali var.

31 Mart sonrası Aydın’da en öncelikli işlerden biri, şehrin hazinesine dadanmış bu kravatlı fareleri zehirlemek olmalı.

Aksi halde isimler değişse bile Aydın kaybetmeye devam eder.

Aydın’ın kaybedeceği değil, kazanacağı bir seçim olsun… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.