İşin resmiyetini bilmem.
Mutlaka kitabına uydurulmuştur.
Fakat bize yansıyan şekliyle, Demokrat Parti Aydın’da yangından mal kaçırırcasına bir il kongresi yapmış.
Partililerin haberi yok.
Delegelerin haberi yok.
Kimsenin haberi yok.
Medya olarak bizlerin de haberi olmadı.
Ta ki, bu kongreden haberdar olan ve Demokrat Parti için dertlenen birkaç partili serzenişlerini iletene kadar…
Aydın’da,
Adnan Menderes’in memleketinde,
Demokrat Parti’nin doğduğu topraklarda,
Demokrat Parti bile demokrat değilse, varın gerisini siz düşünün…
Recep Tayyip Erdoğan’a “diktatör” diyenler, iki kere düşünsün.
Türkiye’nin siyaseti, önümüzdeki süreçte yeniden şekillenecek.
En güçlü olması gereken Ege’de, Aydın’da varlık gösteremeyen bir Demokrat Parti, demek ki bu yeni şekillenmede bir rol üstlenmek istemiyor.
Demokrat Parti’nin Egeli, ağzı laf yapan, boylu poslu genel başkanı, hem kendisinin hem de partisinin mevcut halinden memnun görünüyor.
“Daha ötesi olmaz” anlayışı hakim.
Bu anlayış, ihtiyar DP’li, AP’li, DYP’lileri çok da üzmüyor.
Bir kabulleniş hakim.
Fakat genç, idealist, memleket ve ülke için kafa yoran, Demokrat Parti’yi daha iyi yerlerde görmek isteyenleri çok üzüyor ve hayal kırıklığına uğratıyor.
Bana sorarsanız;
Adnan Menderes’in asıldığı gün hüngür hüngür ağlayan bir dedenin torunu olarak,
Adnan Menderes’i asanlarla aynı masaya oturulduğu gün, benim için Demokrat Parti defteri zaten kapanmıştır.
Olaya böyle bakmayan ve Demokrat Parti’ye hala umut bağlayanlara, demokrat bir anlayışla saygı duyuyorum.
Fakat, toplumsal bir karşılığı olmayan, ondan da önemlisi demokrat olmayan bir Demokrat Parti için kendinizi bu kadar üzmeye inanın değmez…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.