Çine’de oturduğumuz sitedeki bayanlar, geçen aylarda Denizli’ye günübirlik gezi düzenlemiş.
Eşime de teklif etmişler.
Ben de değişiklik olur, yakın çevremizi tanırlar ve Pamukkale’yi de görürler diye, eşimin bu geziye katılmasına izin verdim.
Sabahın erken saatinde otobüsle yola çıktılar.
Akşam döndüklerinde, her biri otobüsün bagajından yüklendikleri pamuk balyası büyüklüğündeki dev poşetlerle evlerinin yolunu tuttu.
Meğer bu bir alışveriş gezisiymiş.
Çuvallardan havlusundan bornozuna, çarşafından nevresimine, seccadesinden masa örtüsüne, çorabından atletine kadar aklınıza gelebilecek çeşitli tekstil ürünleri çıktı.
Bizim hanım mütevazi davranmış ve yaklaşık 200 liralık harcamayla dönmüş.
Kafiledeki bayanların çoğunluğu 500 liranın üzerinde harcama yapmış, hatta 4-5 bin liralık düğün alışverişi yapanlar bile olmuş.
Kabaca bir hesap yapacak olursak, 50 kişilik bu kafiledeki Çineli bayanlar ortalama 1000’er liradan Denizli’deki tekstil sektörüne bir günde 50-60 bin liralık katkıda bulunmuş.
Yedikleri ve içtikleri de cabası.
Bu tür gezilerin hemen her ay birkaç defa tekrarlandığını düşündüğümüzde, sadece Çine’nin Denizli’ye yıllık katkısını varın siz hesaplayın…
Bunları niye mi anlattım?
Denizli’de tekstil sektörü başta olmak üzere sanayi almış başını gidiyor, dünyanın en kaliteli pamuğunu yetiştirdiğimiz halde biz hala yerimizde sayıyoruz. Sümerbank ve Aydın Tekstil’e de sahip çıkamamışız.
Denizli’nin çevre yolu var, bizim yok.
Denizli’nin havaalanı var, bizim yok.
Denizli’nin uyduda yayın yapan televizyonları var, bizim yok.
Denizli’nin yerel gazeteleri ve yerel basını çok güçlü, bizim durumumuz ortada.
Denizli’de termal turizm var, bizde yok.
Denizlililer jeotermalden daha çok faydalanmak için yeni kuyular kazıyor, biz ise birbirimizin kuyusunu.
Denizli’nin Bakanı var, bizim yok…
Sonra da çıkıyoruz Denizli merkeze 49, Aydın merkeze 84 kilometre mesafedeki Buharkent ilçemizde, Denizlili Bakan’a kafa tutuyoruz.
Efelik ve kuru gürültü yapıyoruz.
Bizde bulunan da bu…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.