Ülke genelinde olduğu gibi, AK Parti’nin Aydın’daki teşkilatlarında da kongre süreci başladı.
İl delegeleri de belirleneceği için, ilçe kongreleri büyük öneme sahip.
İl kongresinde de Büyük Kongre delegeleri belirlenecek.
Belki diyeceksiniz ki, “İl ve ilçe başkanlıklarının bir önemi yok mu?”
Olmaz olur mu?
İl Başkanı’na itaat edecek ilçe başkanları ve belirleyeceği delegeler seçilmeli ki, Milletvekilleri ve Genel Merkez’e itaat edecek İl Başkanı’nın arkası güçlü olsun.
AK Parti, diğerlerine göre ayrı bir siyasi kültüre sahip.
“Tek liste” geleneği de bunlardan biri.
Her ne kadar yukarıda ilçe ve il kongrelerinin öneminden bahsetsem de, rekabet ve gerginliğin yaşanmadığı kongreler genellikle şölen havasında geçer.
İşte bu nedenledir ki, AK Parti’de kongrelerden ziyade, kongre önceleri daha büyük önem taşır.
Kongreler öncesinde parti yönetimlerine ve delege listelerine şekil verilir.
Şekil verilen listelerde yer alanlardan ziyade, o listelere şekil verenlere bakılır.
Listeye istediği şekli veremeyenlerin kongre salonlarındaki şekli ve şemalı da farklı olur.
Eskiden parti yönetimlerine şekil verenler sayıca daha azdı.
Fakat her geçen dönemde, şekil operatörlerinin sayısı doğal olarak artmaktadır.
Partiye çok büyük bir emekleri olmadığı halde, belediye başkanlığına aday gösterilip seçilemeyen bazı isimler de, milletvekilliği hayallerini gerçekleştirebilmek için bu ‘şekil siyaseti’ operatörlüğüne soyunmuşlardır.
Geride kalan 13 yılda Aydın’daki AK Parti teşkilatlarına kendilerince şekil verenlerin, Aydın’a aynı oranda şekil veremedikleri gerçeği de ortadadır.
Zaten Aydın’ın kurtuluşu da ‘şekil’ değil, ‘ehil’ siyasetindedir.
İhtiyaç duyulan ise, Aydın’daki bu siyaset şekli değişikliğini yapabilecek olanlardır.
Onların da büyük çoğunluğu, bir zamanlar “Sen şöyle kenar çekil” denilenlerdir.
Dolayısıyla Aydın’da ‘şekilcilik’ ve ‘şekilciler’ kazanmaya, Aydın kaybetmeye devam eder…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.