Dün öğle saatlerinde, Aydın Ticaret Odası’nın eski yöneticilerinden, tekstilci Alp Alpargun telefonla aradı.
Heyecanlı bir ses tonuyla;
“Ben şu an Kuşadası’na gidiyorum. Germencik’e girmek üzereyim. Geçen gün gazetenizde yaptığınız, ‘Bu pislikleri de temizle Vali Bey’ başlıklı haberiniz işe yaramış. Az önce ben oradan geçerken, İncirliova- Germencik sınırında, yol kenarında para karşılığı fuhuş yapmak için bekleyen kadınları polisler kovalıyordu, birini yakaladılar. Bu konudaki hassasiyetinizi bildiğim için, bilgi vermek istedim” dedi.
Alp Bey, bu konudan duyduğu rahatsızlığı, “Buradan geçerken çocuklar o kadınların yol kenarında niçin beklediğini sorduklarında cevap vermekte zorlanıyoruz” şeklindeki sözleriyle dile getirerek, Aydın’a yakışmayan bu pis görüntülerin temizlenmesi için verdiğimiz mücadeleyi desteklediğini ifade etti.
Bu görüşmeden kısa bir süre sonra çalan telefonun diğer ucundaki kişi ise CHP Çine İlçe Başkanı Tayfun Şahin’di.
Tayfun Bey de, tıpkı Alp Alpargun gibi, “Bu pislikleri de temizle Vali Bey” başlıklı haberimizle ilgili aramıştı.
Fakat konu biraz farklıydı.
Aynı haberde yol kenarında fuhuş yapan kadınların yanı sıra ruhsatsız alanlara, dağlara, köylere çöp döken sorumsuz belediyelerin oluşturduğu pislikleri de dile getirmiştik.
O haberde Kırkışık Köyü’ndeki kaçak çöplüğe çöpünü boşaltıp Çine’ye dönen, Mehmet Uysal’ın yazlık evinin önünden köy yoluna çıkmak üzere olan Çine Belediyesi’ne ait çöp kamyonu ile Aydın merkeze bağlı Böcek Köyü Kavşağı'nın karşısında karayolu kenarında para karşılığı fuhuş yapmak için bekleyen bir kadının fotoğrafını kullanmıştık.
Tayfun Başkan’ın anlattığına göre, Çine Belediyesi’nde görevli bir çöpçünün, muhtemelen o fotoğraftaki kamyonu kullanan görevlinin karısı, eşinin yol kenarındaki ahlaksız kadınlara dadandığını düşünmüş, bu haber ve fotoğraf üzerine aile içinde huzursuzluk yaşanmış.
Ben buna tam inanmak üzereydim ki, peşinden yine Çine’den bir sarraf abimiz aracı rolü üstlenerek aynı konuyla ilgili bizimle iletişim kurmaya çalışınca işin rengi değişti.
Belli ki, haberimiz üzerine Vali Bey bir temizlik harekatı başlatmış ve birilerinin karınları ağrımaya başlayınca da, eskiden olduğu gibi yine Çine sokaklarında fısıltı gazetesi ile illegal bir mevzu için legal kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor.
Çöpçünün aile içi huzursuzluğu için bu kadar kafa yoranlar, acaba orada oluşturdukları kaçak çöplükle çevreye, doğaya, binlerce insana verdikleri zarar ve huzursuzluk için de kafa yoruyorlar mı?
Sanmıyorum.
Gerçekten iyi birer idareci, toplumu kucaklayan, halkını seven güçlü siyasetçi olsalardı, aylardan beri gündeme getirilen bir rahatsızlıkla ilgili o çöpçünün karısından daha hassas davranırlardı. Kendi halkına zulmetmezlerdi. Ama o dağ da, o çöpler de hala orada duruyor ve kirli zihniyetli kişilerce kirletilmeye devam ediyor. Tıpkı karayollarımızın kenarlarını kirleten ahlaksız kadınlar ve onları o yolun kenarına gün boyu çalışmaları için atıp gidenler gibi…
Haberimiz üzerine eşiyle huzursuzluk yaşadığı öne sürülen çöpçünün karısına sesleniyorum;
Yenge hanım, eşiniz kirli ve pis kokulu bir işte çalışıyor olsa da, evine getirdiği para helal ve tertemizdir. Karayolu kenarındaki kadınlarla hiçbir ilişkisi yoktur. Böyle bir yanlış anlaşılmaya sebep olduysak da, sizden özür diliyorum. Eşiniz doğru yoldadır, ona güvenin. Ama yanlış yoldan dönmeyi bilmeyen birilerinin ona her gün gitmeyi zorladıkları yol yanlıştır.
Tüm pislikler temizlenene kadar birlikte mücadeleye devam.
Enişteye de bol selam…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.