Sahi sen kimin müdürüsün?

17 Temmuz’da yayınlanan ‘Kandırıkçı Müdür’ başlıklı yazıma, Kandırıkçı Müdür’den cevap geldi.

Bu kez BİMER değil, Aydın Valiliği aracılığı ile.

Cevabını okuyunca, yine oturduğu yerden Aydın Valiliği’ni de kandırdığı anlaşılıyor.

Hadi ‘Kandırıkçı Müdür’ kandırmaya, bu alışkanlığını sürdürmeye devam ediyor da, Aydın Valiliği bu ‘kandırık’ ve ‘uyduruk’ bilgilendirmenin altına, hiç araştırma ve soruşturma yapmadan imzasını nasıl atıyor?

Meseleyi bilmeyenler için kısaca bahsedeyim;

Çine Belediyesi, şehirden topladığı çöpleri kamyonlar ve traktörlerle, sağa sola savura savura, sorumsuzca 5-6 kilometre mesafedeki Kırkışık dağlarına taşıyor ve buradaki ruhsatsız alana, yine sorumsuz bir şekilde boca ediyor.

Sözde çöp depolama değil, aktarma alanıymış ve buradaki çöpler düzenli olarak, Efeler Doğanköy’deki katı atık depolama alanına naklediliyormuş. Kırkışık dağlarında hiçbir şekilde çöp depolanmıyormuş.

Tabi mesele öyle değil.

Bunu kendi şehrinin ovalarını ve dağlarını kirleten Çine Belediyesi’nin başkanı ve yetkilileri de, onların bu çevre katliamını denetlemekle görevli Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürü de biliyor.

‘Kandırıkçı Müdür’e ‘Kandırıkçı Müdür’ dememin sebebi de, bu konuda defalarca yapılan haber, yorum ve şikayetlere rağmen, kendi bakanlığını ve Başbakanlık İletişim Merkezi’ni (BİMER) kandırmasından kaynaklanıyor.

Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün Aydın’da olacak. Hani “Onlara iki koyun versen güdemezler” diyen Başbakan. Ben de, ‘Kandırıkçı Müdür’ün cevabına cevabımı, özellikle bugüne bıraktım. O Başbakan’ın müdürünün, iki çöpe sahip çıkamadığını, sorumsuz belediyelerle baş edemediğini, bu acziyetinin de ötesinde hayırlı mübarek Ramazan günü Aydın Valiliği’ni de kandırdığını ve Valiliğin de bu ‘kandırıkçılığa’ alet olduğunu bilmesini istedim.

‘Kandırıkçı Müdür’ yazıma cevabında, söz konusu geçici çöp depolama alanında bugüne kadar çok kez inceleme ve denetimde bulunulduğunu, 28.03. 2013 tarihinde yerinde yapılan denetim ve inceleme sonucunda evsel nitelikli katı atıkların (çöp) Çevre Kanunu’nun 8. maddesi ve aynı kanunun 20. maddesinin (j) bendine aykırı olarak toprağa bırakılması sonucu çevre kirliliğine sebebiyet verilmesinden dolayı; Çine Belediye Başkanlığına 40.636,00 TL idari para cezası uygulandığını ifade ediyor.

Şunu da belirteyim ki, bahsedilen ceza söz konusu ‘Kandırıkçı Müdür’ döneminden önce uygulanmış ve Çine Belediyesi o alana 3-4 ay çöp dökememiş, o dönemdeki müdürün Bilecik’e tayininin çıkmasından sona, taa Van’dan gelen ‘Kandırıkçı Müdür’ döneminde Çine Belediyesi’nin konuyla ilgili sorumsuzluğu yeniden tavan yapmış ve aynı sorumsuzluk devam etmektedir.

Şimdi ben bu ‘Kandırıkçı Müdür’e diyorum ki, kurumunuzun Çine Belediyesi’ne 28.03.2013’te uyguladığı para cezasından sonra, o günkü cezayı gerektiren ve çevre kirliliğine sebebiyet veren ihlal ve sorumsuzlukların, Aydın’ın ‘Büyükşehir’ statüsüne kavuşmadan önceki bir yıl da dahil geride kalan 16 ayda hemen her gün gerçekleştiğini ispatlayan fotoğraf ve videoları tarih tarih önünüze koyarsam, ihlalin tekrarı halinde uygulamanız gereken müeyyideleri yerine getirmediğiniz için utanç duyar mısınız?

Hani hassasiyetle takip ettiğiniz bir konu ya bu. Hassasiyetinizi sizdeki ve bendeki belgelerle karşılaştırıp bir test etmeye var mısınız?

Belgeyi, bilgiyi de geçtim. Bu ‘Kandırıkçı Müdür’ün sözde kendisini ve kurumunu savunduğu açıklamaya imza atan Aydın Valisi, Çine’ye yolunuz düşerse o korsan çöplük alanına bir uğrasanız, o çevredeki insanları bir dinleseniz, nasıl kandırıldığınızı sizde çok iyi anlayacaksınız.

Çünkü ben hemen her gün, o çöplüğün yanından geçiyor ve oradaki zulme şahit oluyorum. Gazetecilik refleksi gereği de, gördüğüm bu çevre katliamına duyarsız kalamıyor ve görüntülüyorum.

‘Kandırıkçı Müdür’ bir de akıl vermiş, katı atıkların toplanması ve taşınması ilçe belediyelerinin, depolanması ve bertarafı da Büyükşehir Belediyesi’nin göreviymiş. Peki, Aydın ‘Büyükşehir’ olmadan önce senin aklın neredeydi? Onca haber ve yoruma rağmen, 30 Mart’tan önce bir kez olsun o korsan çöplüğe gidip baktın mı?

Diyelim ki, Kırkışık’taki o alan çöp depolama değil, aktarma amaçlı kullanılıyor. Gel hadi matematik yapalım. Çine Belediyesi’nin bir günde topladığı çöplerle, o alanda depolanmış çöp miktarını karşılaştıralım. Hani çöpler günübirlik Doğanköy’e naklediliyor ya? Orada çöp bekletilmiyor ya? Kırkışık’ta o alandaki çöpleri bir ayda nakledebilirsen, gelip seni anlından öperim.

Bence sen onu bunu kandırmaya bırak da, o korsan çöplüğün 2-3 kilometrekare çevresine yayılmış, çalılara, dikenlere, zeytin ağaçlarına, tarlalara, yol kenarlarına dağılmış poşetleri, kağıt ve kartonları, konuyu hassasiyetle takip ettiğin elemanlarınla birlikte bir toplayıver. Çevremiz bayram etsin. Yılsonuna kadar o çöpleri toplayabilirseniz de anlından öpmeye hazırım.

Oralara gitmişken, yine sizin bakanlığınızı ve müdürlüğünüzü ilgilendiren, size göre aktarma istasyonu, bana göre çöplük alanındaki çöpleri ayrıştırarak geçimini temin eden kişilerce yapılmış ve sayıları her geçen gün çoğalan inşaat ve iskan ruhsatı olmayan kaçak yapıların da gereğini yapın. Orada yaşayan ve Suriyeli olmadıklarından emin olduğum kişilerin ADNKS kayıtlarının olup olmadığını ve o yapılara kimin hangi akla hizmetle elektrik bağladığını da bir kontrol ediverin.

Mektubunda diyorsun ya hani, “Aydın’daki tüm belediyeler çöplerini düzenli katı atık depolama alanları olan Aydın (galiba Efeler demek istedin), Kuşadası ve Didim’e götürmek zorunda” diye. Çine Belediyesi’ni geçelim hadi. Onlar zaten 28.03.2013’ten beri sabıkalı. Kırkışık çöplüğünü, Akçaova çöplüğünü bir kenara bırakalım. Diğer belediyeler ne alemde? Mesela geçenlerde Kuyucak’ta yanan çöplük gibi. Onları da hassasiyetle takip ediyor musun?

Diğer ilçelerdeki ‘çöp’ sorunlarını ve sorumsuzluklarını da gündeme taşısak, yine ‘kandırıkçılığa’ devam mı edeceksin?

En çok merak ettiğim de şu;

Aynı soruyu, seni Aydın’a müdür yapanlara da soruyorum.

Sahi sen çevremizin ve şehirlerimizin müdürü müsün, yoksa çevremizi ve şehirlerimizi katledenlerin mi?