Siyasi üç aylara girmemize, şunun şurasında iki ay kaldı.
Aralık aralandığında, Ocak tütmeye başladığında, siyasi üç aylara da girmiş olacağız.
Bugünlerde tüm Türkiye’de olduğu gibi, Aydın’da da bazılarının içi kıpır kıpır.
Ankara’ya gidip gelmeler arttı.
Rüyalarını koltuk, makam, mevki süsleyenler kıyıdan, kenardan kellelerini çıkarmaya, kendilerini açık etmeye başladı.
Bakın, görün, önümüzdeki günlerde, birbirlerine çelme takmaya çalışanlar da çoğalacak.
Neymiş?
Beyler Aydın’a, ilçelerine belediye başkanı, meclis üyesi olacakmış.
Hangi yüzle?
Hangi donanımla?
Hangi yetenekle?
Hangi mücadeleyle?
Aydın 10 yıldır soyup soğana çevrilirken gıkını çıkarmayanları mı belediye başkanı seçelim?
Aydın’ı eşkıya sürülerinin, kravatlı mafyaların istila etmesine göz yumanları mı o koltuklara oturtalım?
Aydın’ın hemen her gün bir değeri itibar suikastına maruz kalırken, “aman bana da bulaşmasınlar” deyip, kafasını kuma gömenlere mi bu şehrin geleceğini emanet edelim?
“Saldır Co” dendiğinde, sorgusuz sualsiz koro halinde en yakın arkadaşını, komşusunu dahi linç etmekten, hakaret ve küfretmekten kaçınmayan, it sürüsüne mi bırakalım bu şehri?
Sırf “aynı ittifaktayız” diye bu şehirde yapılan zulümleri, hırsızlıkları, arsızlıkları, ahlaksızlıkları görmezden gelip, hiçbir şey olmamış gibi davranan bukalemunlara mı emanet edelim çocuklarımızın geleceğini?
Fi tarihinde hasbelkader ele geçirdiği makam ve mevkiinin süksesiyle ortalıkta salınmaktan başka işe yaramayan, Aydın’a zerre katkısı olmayan asalaklara mı bırakalım meydanı?
25 yıl önce Hüseyin Aksu’nun açtığı bulvar ve sokaklardan geçip, rüşvet paralarıyla aldığı lüks rezidans dairesinde bir yandan kahvesini yudumlarken, bir yandan da sosyal medya hesabından Hüseyin Aksu’ya küfredenlere mi adam yerine koyalım?
Yan gelip yatan bürokratlara tek kelime edemeyen, gençlerin uyuşturucu batağına sürüklenmesini önemsemeyen, siyaseti Bey Cami’deki cenaze namazında poz vermekten ibaret sayan egoistlere mi verelim yetkiyi?
Bugüne kadar Aydın için, Aydın’ın menfaatleri için tek bir slogan atmayıp, Filistinli şehitlerimiz için Aydın meydanında slogan atma yarışına giren kendine Müslümanları mı?
Aydın incirinin üstünde ayakkabıyla tepinen tüccar kılıklı züppeler için hiçbir şey yapılmamış olmasına dert edinmeyenleri mi?
İnanın bu liste daha çok uzar...
Vizyonsuz, görgüsüz, yeteneksiz bir sürü adam, “Acaba ben bunu hak ediyor muyum?” diye kendini sorgulamadan, makam ve mevki hayaliyle ortalıkta geziniyor.
Aslında onlar da haklı.
Bugüne kadar Aydın’ı yönetenler hangi vizyona, nasıl bir yeteneğe ve beceriye sahipti ki?
Ortaya proje koyan yok.
“Aydın’ı şuradan şuraya götüreceğim” diyen yok.
Aydın’ı dert edinen yok.
Kentini değil kendini düşünen bir takım tipler, avuçları ovuşturarak bir külah kapma hevesinde.
Gelin, Aydın’ın geleceği için, bir beş yılının daha heba olmaması için onların heveslerini kursaklarında bırakalım.
Gazzeli kardeşlerimiz gibi, bağımsız bir Aydın için direnelim…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.