Siz istemeseniz de…

Eskiden de “Aydın’dan ne köy olur, ne kasaba” derlerdi.

Öfkelenirdik.

Fakat haklıymışlar.

Şimdi Aydın’da ne köy kaldı, ne de kasaba.

Resmiyette de olsa “Büyükşehir” bile olduk.

Hani “Muhtar bile olamaz” denilenlerin, Cumhurbaşkanı dahi olması gibi…

“Olmaz” diye bir şey yok.

İsteyince, istenilince her şey olur.

Şimdi Aydın için yeni şeyler istemek lazım.

Mesela;

Valisi, milletvekilleri ve belediye başkanlarının kavga etmediği, uyum içinde çalıştıkları,

Üniversitesi, siyasi partileri ve sivil toplum kuruluşlarının, hak ve menfaatlerini ve gelişimini hep ön planda tuttukları,

OSB’nin yolunu kim yapsın diye değil, 600’e yakın yerleşim alanının ulaşımının nasıl daha kaliteli hale getirilebileceği için kafa yorulan,

Ziraat Odası’na kim başkan seçilsin diye değil, ürün kalitesi ve tarım gelirlerinin daha da artırılması için çaba harcanan,

Göstermelik fuar ve tanıtımlar için bile birbirine düşülen değil, turizm çeşitliliği ve gelirlerinin artırılması için daha ciddi çalışmalar yapılan,

İnsanlarının huzurlu ve mutlu olduğu, geleceğe umutla baktığı bir Aydın istemek lazım.

İstiyoruz da.

Siz istemeseniz de.

Sizden ne köy, ne de kasaba olmayacağını bilsek de…