İYİ Partili Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, AK Parti’ye geçmiş.
Kocaman alkış!
Ne alkışı kardeşim?
Hakkımı helal etmiyorum!
Nüfusu hızla 1,5 milyona ilerleyen koskoca Aydın’ın gündemi maalesef bu.
Başka gündemi yok ki?
Olsa da konuşsak.
Ey Aydın! Sen Türkiye Yüzyılı’nın neresindesin?
Kimsenin umurunda değil ki.
Oluşturulan sözde sivil senatodan Aydın’ın hayrına çıkmış ve uygulanmış sivilce kadar bir mesele var mı? Yok…
Aydın’da dönen onca dolaba rağmen ağzını açan tek bir siyasetçi var mı? Yok…
Tüm bunlara isyan eden tek bir vatandaş var mı? O da yok…
Yerel seçimlere 1,5 yıl kala parti değiştiren Nazilli Belediye Başkanı’nın yaptığı günah, seçildiğinin ertesi günü parti değiştiren Karpuzlu Belediye Başkanı’nınki mübah, öyle mi?
Hangi mantıkla, kime göre, neye göre?
Milletvekili seçildiği partiyi ilkesel sorunlar nedeniyle terk edip yeni kurulan partiye Aydın’da mihmandarlık yapan birinin, kendi partisinin belediye başkanının başka partiye geçmesini eleştirmeye hakkı olabilir mi?
Onun da sizin partinizle ilkesel, mantıksal ve ideolojik sorunlar yaşamış olma ihtimali ve hakkı olamaz mı? Bu sadece sizlere mahsus bir özellik mi?
Didim’deki esrar ve seks partilerine, Kuşadası’ndaki hırsızlıklara, terör örgütlerine aktarılan kaynaklara, Söke’deki eşkıyalıklara, suya yapılan afaki zamlara, sırf ittifak ortağı olduğunuz için göz yummuş olmanızı içine sindirememiş olabilir mi?
Ve dahası…
Kendisini siyasetçi sanan biri de, Aydın’da tüm bunlar yaşanırken, “AK Parti heyetinin başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği konusunda HDP’yi ziyaret etmesine ne diyeceksin?” diye soruyor.
Ben de ona şunu sordum, “Senin partinin kurucu – emanetçi milletvekili Aydın’da köy köy dolaşıp ‘bir oy CHP’ye, bir oy HDP’ye’ dedi. Sen buna ne diyeceksin?”
Sizin anlayacağınız, adamların kafasında Aydın yok, memleket yok. Hepsi başka alemlerde.
Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı başka bir şeydir, memleket düşmanlığı bambaşka…
Bana sorarsanız, Kürşat Engin Özcan’ın geride kalan 3,5 yılından İYİ Parti ve Millet İttifakı, kalan 1,5 yılından da AK Parti ve Cumhur İttifakı sorumludur.
Yani, geçmiş 3,5 yılının hesabı sadece Kürşat Engin Özcan’a değil, partisine ve partisinin mensubu olduğu ittifaka da sorulmalıdır. Gelecek 1,5 yılı için de aynı şekilde…
Ha şunu da söyleyeyim; siz yağ da satsanız, bal da satsanız, ustanız ölse siz de satsanız, bu işler öyle arıcılara olmayan şekeri satmaya benzemez.
Yani daha açık ifade edeyim; bunlar sizi kurtarmaz, günahlarınızın kefaretine sayılmaz.
Özet olarak, son 15-20 yıldır Aydın ve Aydın’ı yönetenler maalesef bir kısır döngü içinde.
İstediğiniz evliliği, istediğiniz transferi yapın, istediğiniz birlikteliği ve ittifakı kurun; hepiniz kısırsınız.
Ürettiğiniz, ortaya koyduğunuz, kuru laftan başka hiçbir şey yok.
Aksine çözümsüzlükler ve devasa enkazlar oluşturmaya devam ediyorsunuz.
Yarın bozuşursunuz, boşanırsınız; kiminiz babanızın evine döner, kiminiz de memleketi terk eder. Tüm bunlar geçmiş acı tecrübelerle de sabittir ve tarih şahittir.
Sizler böyle kısır kısır çekişirken, olan yine can çekişen Aydın’a olur…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.