Bugün sizlere, Aydın’ın iki elçisinden bahsedeceğim.
Biri siyasi, diğeri fahri…
İkisi de halkımızın bağrından çıkmış.
‘İçimizden biri’ diyebileceğimiz türden insanlar.
Birincisi;
Ali Gültekin Kılınç.
AK Parti Aydın Milletvekili.
Uğur Şirketler Grubu’nun Eski Genel Müdürü.
TBMM’de yasama faaliyeti devam ettiği sürece, Ankara’da mesai yapar.
Diğer günlerini, genellikle Nazilli ve civarında geçirir.
Partisinin verdiği görev gereği ilçe toplantılarına katılır.
Çok mütevazi ve hoş bir insan.
‘Bizim bildiğimiz siyasetçilerden’ değil.
Aydın’daki yerel gazeteleri günü gününe takip edip oralarda dile getirilen Aydın’ın sorunlarının çözümü için çaba harcamak yerine, abonesi olduğu medya takip firmasının servis ettiği ve sadece kendisinin yer aldığı, genellikle yağlı ballı haberlerin kupürlerini sosyal medyada paylaşarak vekillik vazifesini ziyadesiyle yerine getirmiş olur.
Diğeri;
Ünal Akın.
Ben kendisini çok iyi tanımıyorum.
Bodrum’da süpermarket işletmecisi.
Ve muhtemelen de Çineli.
Bunları da eşi Safiye Akın’ın facebook profili ile “Merhaba Muğla” başlıklı haberimize yaptığı yorumdan biliyorum.
Denge’nin Muğla’ya ulaştığı ilk gün, sabah gazeteleri standa yerleştirirken, Denge eline geçince çok duygulanmış.
Denge’nin, yani Aydın’ın yerel gazetesinin Bodrum’da tanıtımı ve satışının artması için elinden ne geliyorsa yapacağını yazmış Ünal Bey. Bu samimi düşünceleri için kendisine yürekten teşekkür ediyoruz.
Hiçbir şey yapmasa, gazetemizi okuyup tekrar standa koysa bile yeter.
Şimdi size soruyorum;
Siyasi görevi gereği yerel gazeteleri takip etmesi gereken, ancak bunu yerel gazeteleri eline alarak değil, medya takip şirketleri vasıtası ile ve kendi ismi ile sınırlı haberle yapan bir milletvekili mi, yoksa Bodrum’daki süpermarketinin standına sabah gazeteleri yerleştirirken eline Aydın gazetesi geçince duygulanan bir Aydınlı mı bu şehrin gerçek vekili?
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.