Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Nazilli’de Halk Ekmek büfelerinin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada “Büyükşehir Yasası’nı herkes içine sindirecek” demiş.
Çok da doğru demiş.
Aradan geçen 10 ayı aşkın süreye rağmen hala Büyükşehir Yasası’nı içimize sindiremediysek, Aydın’ın sindirim sistemi zaten hastalıklı demektir.
Bu Aydın’ın ve Aydınlının yeni depreşen bir hastalığı da değildir.
Yıllardır gaz problemi, kabızlık veya tam tersi şiddetli ishal ve karın ağrıları yaşamış bir şehirdir Aydın.
O yüzdendir ki, Aydın’da her el attığınız yerden bir başka pis koku yayılır.
O yüzdendir ki, Aydınlı bir başka Aydınlının başarısını hazmedemez, sindiremez.
Kimi Aydınlıların yiyip yuttukları mide ve bağırsak kapasitesinin kat be kat üstünde olduğu için maden suyu da fayda etmiyor, gaz giderici de.
Aydın’ı yöneten kocaman kocaman adamlar bile etraflarındaki birkaç dalkavuk tarafından kolayca gaza getirildikleri için akla hayale gelmeyecek işlere imza atabiliyorlar.
Yöneticilerin sindirilmesi güç bu çocuksu uygulamaları muhataplarının yanı sıra, o gazın def-ine kadar kendilerine de büyük rahatsızlık veriyor.
Aydın’ın öncelikle, Büyükşehir Belediye Başkanı Çerçioğlu’nun da belirttiği bu sindirim sistemi hastalığından kurtulması gerekiyor.
İşe deve güreşlerinde yenilen sucuk ekmek ve içilen rakıları sindirerek değil, bugünlerde medeni cesaret göstererek “Ben de milletvekili adayıyım” diyerek piyasaya çıkanları kabullenerek başlayabiliriz.
Kendi gaz problemini henüz giderememişken, rakiplerini sindirip korkutarak ayakta kalmaya çalışanlar, Aydın’ın kokuşmuşluğuna katkı sağlamaktan öteye geçemez.
Yeter ki gaz vermeyin, gaza gelmeyin.
Gerisini sindirim sistemimiz halleder…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.