Aydın’a dışarıdan da, içeriden de baktığınızda, her yönüyle adeta kaderine terk edilmiş bir şehir görüntüsü hakim.
Fakat her gelen, Aydın’dan övgüyle söz ediyor.
Tarımsal potansiyeline,
Turizm olanaklarına,
Coğrafi konumu ve iklimine,
Sahip olduğu yer altı ve yerüstü kaynaklarına,
Aydın’ın daha bir çok değerine methiyeler düzüyor.
“Aydın’ın geleceği parlak” diyorlar.
Ancak ne hikmetse, biz güneşin parlaklığı dışında Aydın’da pek bir ışık göremiyoruz.
Kentte yönetimsel bir kaos var.
İstisnalar hariç, kimin ne yaptığı belli değil.
Plan yok, proje yok, ufuk yok, hedef yok.
Yarın neyle karşılaşacağımız muamma…
Deli dana gibi ortalıkta dolanan, Aydın sevdasıyla oradan oraya koşuşturan ve koşturdukça karşılaştıklarıyla kahrolanlar da var.
Geçerken uğrayanlar, bir parmak bal çalıp gidenler var.
Kalan sağlardan zeytinyağı gibi üste çıkanlar var.
Var, var, var ama elde var sıfır.
Hatta sıfırın altını görmüş bir Aydın var…
Bu kadar karamsarlığın yanında, Aydın için kafa yoranlar da var.
Onlara haksızlık etmeyelim.
Geçtiğimiz günlerde, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir’in kurduğu ‘Sivil Senato’dan bahsetmiş, güzel bir düşünce ve Aydın için ihtiyaç olduğunu söylemiş, sonuna kadar destekleyeceğimi de belirmiştim. Yılların acı tecrübelerine dayanarak da, bu oluşumun dağılması için “Bir sivilce yeter” demiştim.
Aydın için kafa yoran başkaları da var.
Bunların başında “Büyük Menderes Platformu” geliyor.
Platformda yer alanların hepsi Aydınlı.
Madran suyu içmiş,
Yenipazar pidesi yemiş,
Büyük Menderes’te yüzmüş,
Pırıl pırıl insanlar...
Çoğu bedenen Aydın’da olmasa da, kalpleri hep Aydın için atıyor.
Aylardan beri, haftada bir sanal toplantılar düzenleyip, Aydın’ı konuşuyorlar.
Nehrini, zehrini, evvelini, zahirini, ahirini, suyunu, huyunu…
Ben de bu değerli çalışmalarını, uzaktan takip ediyorum. Çok istesem de katılmıyorum, katılamıyorum.
Fakat biliyorum ki;
Aydın’ı yoranlar kadar, Aydın için kafa yoranlar da var.
Bu da bana yetiyor…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.