Yüksek Seçim Kurulu, 7 Aralık 2013’te toplanıyor ve şu kararı alıyor;
“2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; ‘Mahalli idareler seçimleri beş yılda bir yapılır. Her seçim döneminin beşinci yılındaki 1 Ocak günü seçimin başlangıç tarihidir. Aynı yılın Mart ayının son Pazar günü oy verme günüdür.’ hükmüne istinaden, Mahalli İdareler Seçimleri 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacaktır.”
Bu karardan da anlaşılacağı gibi, 30 Mart’ta yapılacak olan ‘Mahalli İdareler Seçimi’dir.
Yani, belediye başkanlarının, il genel ve belediye meclis üyelerinin, köy ve mahalle muhtarlarının belirleneceği bir seçimdir.
Fakat bu seçimler, ısrarla bir genel seçim havasına büründürülmek istenmektedir.
Hemen her seçim öncesinde olduğu gibi, insanlarımız yine kamplaştırılmaktadır.
Elbette bu yerel seçimler, ülkenin siyasi eğilimi hakkında fikir edinmemize, iktidarın veya muhalefetin tavırlarına destek vermemize veya tepki göstermemize de vesile olacaktır.
Ancak 30 Mart’ta kullanacağımız oylar, TBMM yapısını değiştirmeyecek ve ülke yönetimini etkilemeyecektir.
Oluşturulan bu kafa bulanıklığı içinde “yerel” düşünmeden, “hangi belediye başkan adayı şehrimi ve belediye kaynaklarını daha iyi yönetir, daha kaliteli hizmet üretir?” diye sorgulamadan sandığa gidersek, bu seçim güme gider.
Sonra beş yıl boyunca, “Kendim ettim, kendim buldum…” diye türkü çığırsak da, bunun ne kendimize, ne ilçemize, ne de ‘Büyükşehir Aydın’a bir faydası olmaz…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.