Kurultay geride kaldı…
Şu mu oldu, bu mu oldu, kim kimi destekledi, kim kime kazık attı artık bunların hiçbir önemi yok.
CHP’de bir eğişim isteniyordu, kurultayda bu gerçekleşti.
CHP değişti mi / değişir mi, bunu yaşayarak göreceğiz.
Özgür Özel’i dün memleketi Manisa’da sırtında sarı yağlıkla görünce, bir Egeli olarak gurur duydum.
Artık CHP’nin başında hem genç, hem de Egeli bir Genel Başkan var.
“Aydınlılar olarak bunun bize ne faydası var?” diyebilirsiniz.
İzmirliler, Muğlalılar da aynı şeyi düşünebilir.
Partisini kapatıp CHP’den milletvekili seçilen Mustafa Sarıgül’ün Erzincan’a faydası oluyorsa, CHP’ye genel başkan seçilen Özgür Özel’in Ege’ye katbekat faydası olur.
Olmuyorsa kendisinin, olduramıyorsak da Egelilerin kabahati olur.
Doğu’nun da doğusunda kalmış, başta kendi partilisi belediyeleri çakal sürülerinin istila ettiği Ege’de bir değişim olmayacaksa, CHP’de isimlerin değişmesinin bir önemi kalmaz.
Ben Özgür Özel olsam;
Bizzat gidip, ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ı tekrar CHP’li yapardım.
Yine aynı şekilde “Aydın’da CHP yok, Özlem Çerçioğlu Partisi var” diyerek istifa eden Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’a giderek, “Fatih abi, partine geri dön” derdim.
Hatta “Gel Muharrem” denilen Muharrem İnce’ye gidip, “Muharrem abi, partini de kapat, gel bu yolu birlikte yürüyelim” derdim.
Varsa benzer durumdaki küstürülmüşleri tek tek ziyaret eder, gönüllerini alır, değişim vadeden CHP’ye yeniden kazandırırdım.
Belediye başkanlarının hegemonyaları ve belediye işçilerinden oluşan delege yapısıyla seçilmiş / seçtirilmiş il ve ilçe başkanlarını derhal görevden alır, örgütün asli evlatlarını başkan atardım.
Ben Özgür Özel değilim.
Özgür Özel de Özgür Özel değilse, yapacak bir şey yok…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.