“Aydın; tarihin bilinen devirlerinden beri çeşitli uygarlıklara merkez olmuş, Antik Çağın Afrodisias, Milet, Alinda, Didyma, Nisa, Prien, Magnesia gibi önde gelen kentlerinde sayısız bilgin ve bilge kişiler yetişmiştir. Bugünkü Aydın; kuzeyindeki Topyatağı sırtında kurulan Tralles Kenti ile birlikte M.Ö. 2500 yılında Hititler zamanında gelişmiş, 8. yüzyılda Lydia zamanında da en parlak çağını yaşamıştır.
Selçuklular ile birlikte Türk uygarlığının kültür varlığı ve eserleriyle donatılan Aydın, sosyal hizmetler, tarım ve mimaride uygar günlere şahit olmuştur. Aydın'ın Türk egemenliğinde bir yönetim birimi statüsü kazanması 1390 yılında Yıldırım Beyazıt'ın şehzadesi Ertuğrul Bey'in Vali olarak Aydın'a atanmasıyla başlamıştır.
Aydınoğulları zamanında şehrin adı Aydın Güzelhisarı olmuş, daha sonra Aydın adını almıştır. Şehir, 13. yüzyılda bugünkü yerine kurularak idari kademelendirme sırasıyla, 1390 yılında eyalet, 1426 yılında sancak, 1811’de İzmir, Saruhan (Manisa), Menteşe (Muğla), Antalya, Isparta sancaklarını kapsayan eyaletin merkezi oldu. Eyalet merkezi (1857) İzmir’e taşındıysa da bu yönetim biriminin adı Osmanlı Devleti’nin sonuna kadar “Aydın” olarak kaldı.
Aydın'ın 1919 yılına kadar sancak şeklinde devam eden bu yönetim şekli, 25 Mayıs 1919 - 7 Eylül 1922 yılları arasında 40 aya yakın süren işgalden sonra ve Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasıyla birlikte 1923 yılında değişmiş, müstakil vilayet olmuştur.”
Aydın Valiliği’nin resmi internet sitesinde, Aydın’ın tarihi bu şekilde özetlenmiş.
Son olarak 1923’te müstakil vilayet olması ile tarihi bir değişim yaşayan Aydın’ın yönetim şekli, Büyükşehir Yasası ve Mart 2014’te yapılacak yerel seçimlerle birlikte, 91 yıl sonra yeni bir sürece girecek.
Aydın bağımsız bir devlet olmayacak, ama akıllı bir büyükşehir belediye başkanı, Valisi ve kaymakamları ile güçlü bir kent haline gelebilecek. 8. yüzyılda Lydia zamanında da en parlak çağını yaşayan Aydın’ın, Mart’taki yerel seçimler sonrası yeni bir parlak döneme geçmesi mümkün. Tabi ki, bu da tamamıyla biz Aydınlılar'ın tercihine kalmış bir şey.
Yeni göreve başlayan Valimize, yeni atanan ve mevcut kaymakamlarımıza başarılar diliyoruz. Tarihsel bir değişim ve dönüşümün eşiğinde olan Aydın için kendilerinden beklentilerimiz büyük. Seçimlere kadar geçecek 8 aylık süreçte, büyük zorluklar yaşayacaklar. Fakat her biri tarafsız ve basiretli bir duruşla, Aydın’ı güçlü yarınlara taşıyabilecek yetenek ve kabiliyete sahip.
Bu tarihi değişimin bir de sandık boyutu var. Kim ne derse desin, kim ne konuşursa konuşsun, Mart’taki seçimler büyük sürprizlerle sonuçlanacak.
Yıllardır köşe başlarını tutmuş, kendi rant ve egoları için öyle ya da böyle siyasi partileri ele geçirmiş ve kentin siyasetine şekil ve yön veren şehir züppeleri, bu seçimlerde büyük bir hezimet yaşayacak.
Köyleri, yeni ifadesiyle kırsalı kucaklayabilecek adaylarla seçime katılanlar, beklemedikleri zaferler elde edebilecek. Çünkü Aydın’ın nüfus ve seçmen yapısının yarıdan fazlasını, kırsaldakiler oluşturmaktadır. Kentlerde yaşayanların yarıya yakınının da köy bağlantılı olduğunu hesaba kattığımızda, bu seçimler yüzde 70 ile yüzde 30’ların yarışı haline dönüşebilecektir.
Yılbaşından bu yana köylülere, kırsaldakilere göstermelik yaklaşım sergileyenler, büyük bir şamar yemeye hazırlıklı olsun.
Anket firmaları ya da farklı platformlarda kamuoyu yoklaması düzenleyenler şayet bu işleri birilerini tatmin etmek, gönüllerini okşamak, onları söğüşlemek için yapmıyorlarsa, tam sonuca yakın veriler elde edebilmeleri için kırsala yönelmelerini tavsiye ederim.
Aydın’ın bu tarihi değişim ve dönüşümü, şimdiden hepimize hayırlı olsun.
Kim kazanırsa kazansın, inşallah Aydın kazanır…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.