Aydın’ın yeni bir yönetim şekliyle tanıştığı 30 Mart Yerel Seçimleri’nin üzerinden yaklaşık 2,5 ay geçti.
Seçimlerden bu yana geçen sürede, 30 Mart akşamı zafer nidaları atanlar da dahil hemen herkes ağlıyor.
Belediye başkanları ağlıyor.
Belediye işçileri ağlıyor.
Muhtarlar ağlıyor.
Kazanan da ağlıyor, kaybeden de ağlıyor.
Kendilerini yönetmeye talip olanlar ağlayınca, dolayısıyla halk da ağlıyor.
İlçede iktidar olanlar, Büyükşehir ve Hükümet’ten şikayetçi.
Yerelde iktidar olanlar, Vali’den ve genel iktidardan şikayetçi.
Genel iktidarın temsilcileri, yerel iktidardan şikayetçi.
Herkes birbirinden şikayetçi.
Halk da kime dert yanacağına, kimden şikayetçi olacağına bilmez bir şaşkınlık yaşıyor.
Umarız bu ağlama mevsimi daha uzun sürmez.
İnşallah Aydın’ı ve ilçelerimizi yönetmeye talip olanlar, işgal ettikleri makamların ağlama değil, hizmet ve çözüm üretme makamı olduğunun farkına bir an önce varırlar.
Aksi halde, Haziran’da Aydın sokaklarında ‘vapurlu araba’ seferlerini izlemeye devam ederiz.
Çünkü onlar ağladıkça, gökyüzü de ağlıyor…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.