Yerel seçimlere, 70 gün kadar kaldı.
31 Mart, hızla yaklaşıyor.
Bazı adaylar açıklansa da, ne siyasetçiler ne de seçmenler henüz tam olarak seçim havasına girmiş değil.
Belki tüm adayların kesinleşmesi bekleniyordur.
Geçen hafta 9 askerimizin şehit olmalarının acısı da, siyaseti kısa süreli rafa kaldırdı.
Ancak önümüzdeki haftadan itibaren ülke genelinde de, Aydın’da da siyasi hareketliliğin artması öngörülüyor.
Bugünlerde ismi açıklanan adaylar, muhtemelen halkın karşısına hangi stratejilerle, projelerle çıkacaklarına dair ders çalışıyordur.
Aday yapılmayanların bazıları bu durumu sindirmeye, bazıları da başka partilerin kapılarını aşındırmaya devam ediyordur.
Öyle ya da böyle, seçim hızla yaklaşıyor.
Aydın’da büyükşehir ya da Efeler Belediye Başkanlığı için adaylığı açıklananlara bir tavsiye;
AYKONUT’u unutmayın.
Mutlaka ‘Yapılacaklar Listesi’ne AYKONUT’u da yazın.
Öyle yalandan, laf olsun diye değil.
Harbiden yazın ve üzerinde de çalışın.
AYKONUT niye önemli?
Şayet seçildiğinizde, her an bir depremle yıkılması muhtemel bu şehirde deprem risklerini en aza indirmek için kentsel dönüşüm yapacaksanız, meseleye AYKONUT cenazesini ortadan kaldırarak başlamalısınız.
Aksi halde kentsel dönüşümle ilgili atacağınız her adım kadük kalır ve hızlı yol alamazsınız.
AYKONUT’u bir enkaz olarak da görmeyin.
Aslında 1990’lı yılların sonunda, daha Türkiye’de kentsel dönüşümün K’si bile konuşulmuyorken, yerel imkanlarla başlatılmış bir dönüşüm hamlesiydi.
Yol kazaları mı dersiniz, Aydın’daki kirli siyasetin kurbanı mı dersiniz, ne derseniz deyin, yaklaşık 25 yıldır bu şehrin bir ayıbının adıdır AYKONUT.
Geçmişte bu sorunu çözmek için noterden namus ve şeref sözü verenler dahi olmuştur.
Siz öyle yapmayın.
Noter masrafı çıkmasın.
Kendilerini “AYKONUT mağdurları” olarak adlandıran hatta dernekleşen kişilerle görüşün.
Meral Uğur’u dinleyin.
Yıldırım Demirel’i dinleyin.
Diğer mağdurlara kulak verin.
İnsanların kendi mallarıyla nasıl rezil edildiğini görün.
Üçüncü kuşağı etkiler hale gelen bu durumun, dördüncü kuşağa sirayet etmeden nasıl çözüme kavuşturulacağının yollarını arayın.
Konunun hukuki durumuna bakın.
Sosyal yönüne bakın.
Kentsel yönüne bakın.
Neye bakarsanız bakın, nereden bakarsanız bakın, AYKONUT’u çözmeden bu şehirde huzur içinde bir belediye başkanlığı yapamayacağınızı göreceksiniz.
Ben AYKONUT mağdurlarının avukatı değilim, AYKONUT'ta hak sahibi de değilim.
Zamanın Aydın Belediye Meclisi’nde il konuşulduğundan, ilk temellerinin atıldığından günümüze kadar gelinen durumu hasbelkader bilen biriyim.
Hüseyin Aksu hala yaşıyor.
Onu da dinleyin.
Hedeflenen neydi, AYKONUT ne duruma geldi?
Sorun, soruşturun.
Çok karmaşık gibi görünen konunun, aslında güçlü ve kararlı bir iradeyle ve tüm tarafları memnun ederek çözülebileceğini görün.
Bu sorunun altına elinizi değil, gövdenizi sokun ve Aydın’ı kısa sürede bu ayıptan kurtarın.
Sonra da Efeler’i ve Aydın’ı…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.