Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Basın İş Kanunu 2. Çalıştayı için geçen hafta Erzurum’daydık.
Ege Gazeteciler Federasyonu’muzu temsilen katıldığım ve üç ayrı oturumda gerçekleştirilen çalıştayda, Aydın ve Ege basınının sorun ve taleplerini dile getirme fırsatı da bulduk.
Yeni kurulmuş olmasına rağmen kısa sürede Türkiye’nin en güçlü basın örgütü olan Gazeteciler Konfederasyonu’muzun tüm federasyonlarıyla eksiksiz temsil edildiği çalıştayda, Aydın Gazetecileri Dayanışma Derneği ve Ege Gazeteciler Federasyonu olarak böylesine güçlü bir meslek örgütünün bünyesinde ve kurucuları arasında yer almanın haklı gururunu bir kez daha yaşadık.
Doğu illerindeki dernek ve cemiyetlerimiz ile meslektaşlarımızın çalıştaya ilgisi ve dile getirdikleri görüş ve önerileri de bir o kadar gurur vericiydi.
Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti’mizin ödül törenine de Konfederasyon Başkanımız Nuri Kolaylı ve diğer federasyonlarımızın başkanları ile katılarak, başarılı meslektaşlarımıza ödüllerini verme şerefine nail olduk.
Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti ve Doğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu’muzun Başkanı Feridun Fazıl Özsoy ve Erzurumlu meslektaşlarımıza, karlı Palandöken’in eteklerinde bize gösterdikleri sıcak ilgi ve olağanüstü misafirperverlikleri için sonsuz teşekkürler.
“Gazeteci kimdir?”den ziyade, “Kim gazeteci değildir?” sorusuna yanıt aranan çalıştayın ve sonucunda yapılacak yasal düzenleme ve yönetmelik değişikliklerinin, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın itibarını artıracağına inancımız tam.
Gazetecilerin sorunları Batı’dan, Güney’den ve Kuzey’den baktığımızda neyse, Doğu’dan baktığımızda da aynı… Her ne kadar Doğu’daki arkadaşlar, “Batı’dakilerin tuzu kuru” düşüncesine sahipse de, bu çalıştay Batı’da tuzun hepten koktuğunu onlarla paylaşmaya da vesile olmuştur.
Gazetecilerin sorunlarına karşıdan bakmak yerine, köklü çözümü için inisiyatif yüklenen Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’ne her türlü katkı ve desteği sunmalıyız.
Doğu’dan da baksanız hatta bizim Federasyon Başkanımız Mehmet Abdioğulları gibi Uzakdoğu’dan, Çin’den de baksanız aynı olan sorunların çözümü, Türk basınının ve özellikle yerel basının daha fazla itibar kaybetmemesi için elimizi çabuk tutmalıyız…
“Basın hürdür. Sansür edilemez” diyen Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü, bir kez daha özlem ve şükranla anıyoruz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.