Bugünlerde partili partisiz hemen herkesin cep telefonlarına benzer mesajlar düşüyor.
Ya datalarımız (bilgilerimiz) satılmış, ya da GSM operatörlerine ödenen belli bir bedel karşılığı, Aydın ili sınırlarındaki tüm cep telefonu kullanıcılarına bu mesajlar geçiliyor.
Kimileri aracımızla birlikte konvoylarına katılmamız için belirttikleri adreste hazır bulunmamızı istiyor.
Kimileri Aydın’da bilinmeyen ve izlenmeyen televizyon kanallarında katılacakları canlı yayınları takip etmemizi istiyor.
Kimileri internette paylaşılan belge ve bilgileri, mutlaka görmemizi istiyor.
Vatandaşların büyük çoğunluğu, zaten bu mesajları tamamıyla okumadan silip atıyor.
Adaylarımız ve partilerimiz, seçimlere üç gün kala her türlü propaganda tekniklerini kullanıyor.
Belli ki, bol gürültülü iki üç gün daha geçireceğiz.
Sabredeceğiz…
Konvoylardan yükselen korna seslerinin beynimizi tırmalaması yetmiyormuş gibi, aynı konvoydaki anons araçlarında farklı farklı seçim şarkıları çalınması hangi akla hizmettir anlamış değilim.
Seçimler, demokrasi şölenleridir.
Fakat bu şölenin işkenceye dönüştürülmesi, halkımızın büyük çoğunluğunu seçimlerden ve siyasetten soğutmaktadır.
Bugüne kadar cep telefonlarına gönderdikleri mesajlarla halkımıza çeşitli davetlerde bulunan siyasetçilerimiz, son olarak topluca şöyle bir davette bulunmalıdır:
“Biz ettik siz etmeyin, Pazar günü sandığa gelin.”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.