Ege çalkalanırsa, Aydın göçer

Aydın ve Muğla açıklarında, Ege Denizi’nde son 3-4 gündür yaşanan sismik hareketlilik, pek hayra alamet gözükmüyor.

Yunanistan, bazı adaları için olağanüstü tedbirler alıp uygulamaya koydu.

Bizde durum nedir bilmiyorum.

Aydın ve Muğla’da, muhtemel büyük sarsıntıya karşı herhangi bir hazırlık ve planlama yapıldı mı?

Valilikler, belediyeler, AFAD, sağlık kuruluşları koordinasyon halinde mi?

Ya da “hele bir olsun, bakarız” anlayışındalar mı?

Bunları bilemiyoruz ama 100 kilometre ilerimizde, denizde sürekli depremler olurken, Yunanistan tarafında olağanüstü tedbirler alınırken, bizim tarafta neler olup bittiği, nasıl hazırlıklar yapıldığı kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Allah göstermesin, böyle bir felaket yaşanması halinde halkın nasıl davranması gerektiği anlatılmalıdır.

Yakın tarihte, 1957 yılında Fethiye açıklarında peş peşe yaşanan iki büyük deprem, dönemin Fethiye Kaymakamı Kamil Nezih Okuş’un öngörüsü ve dirayetli tedbirleriyle, tabir yerindeyse ucuz atlatılmıştır.

Fethiye’de, 24 Nisan 1957 akşamı, halkın büyük çoğunluğu teravih namazı için camilere toplandığı sırada, saat: 21.17'de 25 saniye kadar süren 6.2 büyüklüğündeki bir deprem meydana gelmiş.

Kaymakam Okuş, Fethiyelileri evlerine girmemeleri hatta şehirden uzaklaşıp yüksek yerlere gitmelerini konusunda ikna etmiş.

25 Nisan 1957 günü sabah saat: 04.26'da, bu kez 60 saniye kadar süren 7.1 büyüklüğündeki ikinci deprem yaşanmış.

Aralarında okullar, hastane, cezaevi, jandarma karakolları, sağlık ocağı, belediye ve pek çok kamu binasının da olduğu bin 500'e yakın bina yıkılmış, 8 bin kişi evsiz kalmış. Şehrin bazı noktalarında deniz suyu 5-6 metre yükselmiş.

Fethiye, 7 saat arayla yaşanan bu iki büyük felaketi, Kaymakam Kamil Nezih Okuş’un o müthiş öngörüsüyle, sadece 19 can kaybıyla atlatmış.

Fethiye’yi büyük bir felaketten kurtaran Kaymakam Okuş, daha sonra Denizli Valiliği ile taltif edilmiş.

Peki, aynı durum günümüzde yaşanırsa ne olur?

Ben, deprem uzmanı değilim. Jeolog, jeofizikçi, tsunami uzmanı da değilim.

Bugüne kadar dinlediklerim, okuduklarım ve bildiğim acı gerçeklere dayanarak şunu söyleyebilirim ki; Ege çalkalanırsa ve hele oradaki yıkıntı Batı Anadolu Fayı’nı tetiklerse, Kuşadası’ndan Buharkent’e kadar Aydın göçer.

Maksadım toplumda telaş uyandırmak değil, varsa hala uyuyan yetkilileri uyandırmaktır.

Bu vesileyle, 6 Şubat depremlerinde ve diğer afetlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı da bir kez daha saygıyla ve rahmetle anıyorum.

Yüce Allah’tan dileğim; Ege çalkalanmasın, Aydın ve Muğla göçmesin.