NE YAPARSAN YAP, AŞK İLE YAP...

FETÖ tarafından bir kaza süsüyle Avustralya'da katledilen merhum Esad Coşan Hocaefendi'nin bir sözü bu haftaki yazıma ilham kaynağı oldu:

"Herkes, cemiyet içindeki yeri ve ödevi ne ise onu en iyi bir şekilde yapmaya çalışmalıdır. Topluca ilerleme ve yükselmenin tek çıkar yolu budur."

Ne olursan ol ve hangi işi yaparsan yap, işini iyi yap ve işinin en iyisi olmaya çalış. Öğrendiğin her şeye kendinden bir şeyler kat ve fark yaratmaya bak...

İşini iyi yapma konusunda Apple'ın kurucusu Steve Jobs'a babasının verdiği şu nasihat ne kadar da anlamlıdır:

"Yaptığın bir sehpa varsa, sehpanın en altında kalan tahtayı kimse görmese de oraya en iyi tahtayı bulup koyacaksın."

STFA'nın kurucularının söylediği şu söz de, aynı manayı ifade etmektedir;

"Döktüğünüz beton, toprağın altında kalsa bile güzel olmalı"

Bu konuda en sevdiğim ve rehber edinmeye çalıştığım söz ise Martin Luther King´e aittir;

"Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo´nun resim yaptığı, Beethoven´ın beste yaptığı veya Shakespeare´in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, gökteki ve yerdeki herkes durup 'Burada işini çok iyi yapan, dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş' desin"

Öte yandan Nejat Eczacıbaşı, “Toplumların insan zenginliği, o ülkede yaşayan mesleğine tutkulu insanların sayısı ile orantılıdır" diyerek, adeta Kenan Doğulu'nun bir şarkısındaki "Ne yaparsan yap, aşk ile yap" sözünü doğrulamaktadır.

Hayat elbette ki herkese aynı şansı tanımıyor; kimimiz öğrenci, kimimiz öğretmen, bazılarımız doktor, hasta bakıcı, temizlik işçisi, ya da diğer sektörlerde çalışıyoruz. Ortak özelliğimiz, hepimizin vermek zorunda olduğu birer mücadelemizin olması. Mühim olan ise, ne iş yaptığımız değil, yaptığımız işte ve verdiğimiz mücadelede en iyisi olabilmek için çaba harcamaktır...

Öte yandan en iyi olmak, en tepede veya en üst makamda olmak demek değil, bulunduğumuz yerde en iyisi olmak demektir...

Size "Ampulü kim icat etti" diye sorsam, istisnasız hepiniz Edison diyecektir. Doğrusu ben de öyle sanıyordum. Oysaki ampulü ilk icat eden kişi Joseph Wilson Swan'dır. Fakat Swan'ın icat ettiği ampul dayanıksız, Edison'unki ise hem daha dayanıklı, hem de daha çok ışık vermektedir. Bu nedenle ampulün mucidi olarak Edison bilinir ve ampul denilince akla Edison gelir.

Buradan çıkarılması gereken sonuç;

"Yaşamda bir iz bırakabilmek için, yaptığın işte en iyisi olman gerekir"

Her işi yapan birileri vardır. Ancak, her işin sadece bir tane en iyi yapanı vardır. Yani, zirveler daima boştur. İşini en iyi yapan, o işin zirvesini doldurur...

İşin özü şu;

İşini en iyi şekilde yap, yaptığın işte en iyisi olmaya çalış...

Douglas Malloch ismini duyanlarınız oldu mu?

Bu şahıs, kereste endüstrisinin kalbi olarak bilinen Amerika'nın Muskegon, Michigan kentinde dünyaya geldi. Ormanlar arasında büyüdü, ağaç kesme ve kerestecilikle uğraştı. Kereste sektöründe yirminci yüzyılın en bilinen insanlarından oldu. İşte bu şahsın yazmış olduğu şu şiir, her çocuğa (ve hatta büyüğe) ders niteliğindedir:

EN İYİSİ...

Dağ tepesinde bir çam olamazsan

Vadide bir çalı ol.

Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın.

Çalı olamazsan bir ot parçası ol bir yola neşe ver.

Bir misk çiçeği olmazsan bir saz ol.

Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın.

Hepimiz kaptan olamayız tayfa olmaya mecburuz.

Dünyada hepimiz için bir şey var.

Yapılacak büyük işler küçük işler var.

Yapacağınız iş size en yakın olan iştir.

Cadde olamazsan patika ol.

Güneş olamazsan yıldız ol.

Kazanmak yahut kaybetmek ölçü ile değildir.

Sen her neysen onun en iyisi olmalısın.

Son söz Mümin Sekman'dan;

İşinizi iyi yapmanız maaşınızın karşılığı değil, karakterinizin yansımasıdır...

Esen Kalın...