Takip Et
  • 29 Aralık 2022, Perşembe

MODİFİYE MÜSLÜMANLIK...

Bugünlerde hangi alışveriş merkezine giderseniz gidin, rengarenk ve ışıl ışıl olduğunu göreceksiniz. Hemen hemen hepsinde, muhtelif objelerle süslenmiş çam ağaçlarına ve Noel Baba kostümlü insanlara rastlayacaksınız...

Çarşı pazar renklenmiş, pek çok evin pencerelerinde noel baba figürleri ve sair süslemeler mevcut.

Piyango bileti satanların önlerinde uzun kuyruklar, kuruyemişçilerde ise olağanüstü bir hareketlilik göze çarpıyor. Normal zamanda yüzlerine bile bakmadığımız hindilere ise yoğun bir ilgi mevcut.

Kısacası, memlekette adeta bir bayram havası esiyor...

Bu pırıltılı tablonun sebebi ise malum; yılbaşı geliyor...

Eskiden bu türden hengameye Kurban ve Ramazan Bayramlarında şahit olurduk. Ramazan ayı boyunca oruç tutularak Allah'ın emrini yerine getirmiş olmanın ve O'nun bize sunduğu nimetlere tekrar kavuşmanın sevinciyle bayram edilirdi. Kurban Bayramları ise, bir ilahi emri yerine getirmenin ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşmanın bayramlarıydı...

Ne yazık ki bu dini bayramlarımız artık eskisi gibi kutlanmıyor. Bayramlar tatil beldelerinde geçirilirken, aile büyükleri ile telefonla bayramlaşılmakta, kurbanlar banka üzerinden bağış yoluyla kesilmekte, bu suretle de en yakınımızdaki ihtiyaç sahipleri bayramlarda da gene mahzun bırakılmakta...

Ne yazık ki bir bayram sabahında aile büyükleri ile namaza gitmek, namazdan sonra bayramlaşmak ve nihayet neşe içerisinde hep beraber bayram sofrasına oturmak gibi güzel adetlerin terk edileli hayli zaman oldu...

Bütün bu güzel hasletleri unuttuk amma, bize ait olmayan bir yılbaşı gecesinde, ışıl ışıl yanan çamın yanıbaşında kurulmuş mükellef sofradaki kızarmış hindimizi içkilerimiz eşliğinde hep beraber afiyetle yemeyi hiç de unutmadık. Bravo bize....

Üzgünüm ki, modernite ve çağdaşlık adı altında aslımızı kaybettik ve tıpkı "Doğan görünümlü Şahinler" misali modifiye Müslümanlar olduk. Artık pek çoğumuz, ne Musa'ya ne de İsa'ya yar olamayan, iki cami arasında bi-namazlarız...

Bazılarımız diyebilirler ki;

- Biz, Hristiyanlara ait bir bayramı değil, yeni bir yılın gelişini ailemiz ve sevdiklerimizle beraber kutluyoruz. Bunda ne mahzur var?

Hem kaldı ki, Hz. İsa zaten bizim de kabul ettiğimiz hak peygamber değil mi?

İlk bakışta, bu sorular gayet makul ve haklı sorular olarak görülebilir. Fakat bu soruları soranlara ben de şunları soruyorum;

Yılbaşında neden hindi yendiğini veya Noel Ağacının manasının ne olduğunu hiç düşündünüz mü?

Hindi eskiden yılbaşı değil, şükran yemeği olarak yenilirmiş. Amerika'da yaşayanlar Şükran günü büyük bir ziyafet sofrası hazırlar, geçen yılın nimetlerine şükretmek için bu özel günü kutlarlarmış. 1800'lü yıllardan sonra hindi, zengin İngiliz hanelerinde popüler olmaya başlamış. Hatta İngiliz kraliyet ailesi 1850'li yıllarda, yılbaşı menüsünde kuğu yerine hindiye geçiş yapmış.

Hristiyanlıkta Noel ağacı, İsa Mesih'in doğumu ve dirilişinin simgesidir. Ağacın dalları ve çalıları ölümsüzlüğün bir amblemi olarak görülür ve İsa'nın çarmıhta giydiği dikenli tacı simgelediği söylenir.

Öte yandan cebinde üç kuruş parası olmayan insanların yılbaşı kutlaması için bir sürü masraf yaparak içkili sofralar düzmesi sizce normal midir? Kaldı ki aynı insanlar, fakir olduklarından dem vurarak, kurban bayramlarında kurban kesmiyorlar. Oysa ki varlıklı bile olunsa, dinimizde hiçbir suretle içkili kutlamalara izin verilmemiştir.

Sebebi ne olursa olsun, yılbaşı gecesi kutlama yapmayı düşünenler, Peygamber Efendimizin “Bizden başkasına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudi ve hristiyanlara benzemeyin!" ve “Kim bir millete veya kavme benzemeye çalışırsa onlardan olur” hadisi şeriflerini akıllarından çıkarmasınlar.

Değerli Dostlarım,

Müslümanların kendilerine ait olmayan bayram ya da adetleri kutlamaları kimlik kaybından başka birşey değildir.

Ne yazıktır ki kapitalist sitem her fırsatı değerlendirmekte, pek çok sinsi yöntemle yılbaşı kutlamasını bizlere hoş göstermeye çalışmaktadır.

Müslümanların yılbaşında yapmaları gereken en makul iş ise, geçen bir yılın muhasebesini yapmak, hata ve günahları için Allah'tan af dilemek, yeni yılın da hayırlar getirmesi için dua etmektir. Çünkü bizler bu dünyaya ebediyen kalmak için değil, sınırlı bir hayatta imtihan olmak için geldik...

Esen Kalın... 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.