Merhaba Sevgili Okurlarım,
Aydın'a gönül vermiş biri olarak bu haftaki yazımda, Aydın'ın bir eksiği (ve hatta ayıbı) olan havaalanı sorununa değinmek istiyorum.
Türkiye'de, tarifeli seferlere açık, 55 tane hava alanı bulunmaktadır. İstanbul ve Muğla gibi iki havaalanına sahip illeri göz önüne alarak, 28 il hariç her ilde hava alanı mevcut diyebiliriz. Tarifeli uçuşların yapıldığı havaalanına sahip illerle kıyaslandığında, yolcu kapasitesi, mevcut hava alanlarına yakınlık, ekonomik göstergeler veya topografik şartlar bakımından Aydın'da çoktan bir hava alanının olması gerektiğini kolaylıkla anlayabilmekteyiz.
Bütün bunlara rağmen hala Aydın'ın bir havaalanının olmaması neyle açıklanabilir?
Un, şeker ve diğer her türlü malzeme hazır, ama helva yapamıyoruz. Çünkü, ortada usta yok.
Size, havaalanı hususunda vahim bir durumdan bahsedeyim;
Aslında Aydının hava alanı ile tanışma hikayesi, şu anda hava alanına sahip illerin bir çoğundan daha eskilere dayanır.
Aslen Ardahan'lı olup Aydın'da yaşayan Mustafa Çıldır isimli bir hayırsever, 1956 yılında 500 dönüm arazisini "Havaalanı yapılması şartıyla" Devlet Hava Meydanları İşletmesi Umum Müdürlüğü’ne bağışlıyor. Bu bağış üzerine Aydın'a bir havaalanı yapılıyor ve ismi de bağışlayana ithafen "Çıldır Havaalanı" oluyor.
İlk başlarda, Çıldır Havaalanı’na kısa süreli seferler yapılsa da, meydan uzun yıllar atıl bir şekilde bırakıldı. Belli bir dönem, Jandarma Genel Komutanlığı’nın uçuşları için "yedek askeri meydan" statüsünde kalan Çıldır Havaalanı, Türk Hava Yolları Uçuş Akademisinin bu meydanın işletmesini alması sonrasında, geçtiğimiz yıllarda uçuş eğitimlerine başladı.
Buraya kadar herşey normal gibi görünmesine karşın, havaalanı bu haliyle ne bağışçılarının bağış şartına uygun kullanılıyor, ne de Aydın'ın ihtiyacı olan tarifeli uçuşlara ev sahipliği yapabiliyor.
Hal böyle olunca, Mustafa Çıldır’ın ailesi üç kuşaktır, bağışladıkları arazinin havaalanı olarak kullanılması için mücadele veriyor.
Peki, Aydın'da tarifeli uçuşlar yapılabilecek bir havaalanı için mücadele eden sadece Mustafa Çıldır ailesi mi?
Tabi ki hayır.
Mesela Ankara'da bulunan Aydınlılar Eğitim-Kültür ve Dayanışma Derneği, Çıldır Havaalanının eksiklerinin tamamlanarak tarifeli uçuşlara açılması için geçtiğimiz yıl bir imza kampanyası başlattı. Bu kampanya gereğince, havaalanı sorunu her platformda cesurca dile getirilmeye devam ediliyor. Siyasilerle görüşmeler yapılıp destekleri isteniyor. Ayrıca, Çıldır Ailesinin temsilcileri ile de sık sık görüşülerek, sorunun giderilmesi hususunda neler yapılabileceği konuşuluyor. Kendilerini, bu çabaları nedeniyle alkışlamak lazım diye düşünüyorum.
Çıldır Ailesiyle görüşmeler son derece önemli; çünkü aile, artık neredeyse pes etmiş durumda. Bağışladıkları arazinin havaalanı yapılmaması sonucunda son derece üzgünler ve ümitleri tükenmiş vaziyette. Bu nedenle de topraklarını geri almak için dava açma aşamasındalar. Taktir edersiniz ki, bu durum Aydın için koca bir ayıptır.
Bu aşamada aklınıza, "Siyasiler ve başka sivil toplum kuruluşları yeterli desteği veriyorlar mı?" diye bir soru gelebilir. Hemen söyliyelim; Aydındaki sivil toplum kuruluşları bu konuda yeterli desteği malesef vermiyor. Bazı yerel basın ve yayın kuruluşlarınca verilen kısmi destek haricinde, ne Aydın halkından ne de diğer kurum ve kuruluşlardan neredeyse hiç destek yok. Ama lafa geldimi, "Keşke Aydın'da da bir havaalanımız olsa ve başka illere uçakla gitmek için İzmir Adnan Menderes Havaalanına kadar meşakkatli bir yolculuk yapmak zorunda kalmasak" diye yakınmasını biliyorlar.
Düşünün, Çine'den Ankara'ya uçakla gitmek için neler yapmak zorundasınız;
Öncelikle sabah erkenden kalkıp, özel arabanız varsa onunla, özel arabanız yoksa dolmuş ya da otobüsle Aydın'a, Aydın'dan da Havaş servisleriyle İzmir Adnan Menderes Havaalanına gidip Ankara'ya uçmak zorundasınız. Yani, uçuş saatinizin yaklaşık dört saat öncesinde yola koyulmanız gerekmektedir. Bu, müthiş zaman kaybı demek. Hızlı yolculuğun hiçbir cazibesi kalmıyor bu durumda. Olaya bir de ekonomik açıdan bakınca, ekstra bir sürü harcamada bulunmadan uçmanız mümkün değil. Yani, şu haliyle Aydınlı için ekonomik uçuş, hayalden öte birşey değil.
Zamandan bahsedince aklıma geldi; Bir Bakanımız Aydın'a bir program için geldiğinde, kendisinden Havaalanı konusunda yardımcı olması istenince, şöyle demiş; "Daha önemli şeyler isteyin, Aydından Adnan Menderes Havalanına gitmek 40 dakika sürüyor, havaalanına gerek yok". Sayın Bakanımız için ulaşım kolay tabi, ama bu durum halk için aynı değil. Herkes Aydın merkezden özel otosuyla ve otobandan Adnan Menderes Havaalanına gitmiyor. Karacasu'da, Çine'de ya da Buharkent'te oturan bir Aydınlının yol arabalarıyla Adnan Menderes Havaalanına ulaşımı kaç saattir ve maliyeti nedir hiç düşünüldü mü acaba? Bakan Beye bunu da sormak lazım.
Tabi bu hususları ilgili Bakanlara aktarması gerekenler öncelikle Aydın'lı milletvekilleridir. Ama gelgelelim ki, açılan imza kampanyasına destek olmak için gidildiğinde, imza atmaktan çekinen milletvekilkerimiz var. Yani durum bu açıdan ümitsiz.
O halde sevgili okurlarım, iş ağırlıklı olarak sivil toplum kuruluşlarına ve size kalıyor. "Havaalanı yapacak yeri olmadığı için, denize dolgu yapılarak pist alanı oluşturulan Ordu, nüfusu ve ekonomisi Aydın'ın yarısı kadar olmayan Amasya kadar olamadık" dememek için haydi işbaşına. Kentine ve sorunlarına sahip çık. Başta Büyükşehir Belediyesi ve Valilik olmak üzere ilgili kurum ve kişileri harekete geçir. Yoksa, her geçen gün, Aydın'ın gelişimi için kayıp bir gün olacaktır.
Son söz;
Aydın'ın sorunları konusunda efelik yapıp ayrı ayrı oynamak yerine, el ele verip horon tepelim, halay çekelim. Yeterki Aydın kazansın.
Muhabbetle kalın sevgili dostlarım...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.