Takip Et
  • 6 Nisan 2023, Perşembe

RAMAZANI EKSİK ANLAMAK...

Kavurucu yaz sıcağından iyice bunalmışken ansızın serin bir rüzgar eser de ferahlarsınız ya, işte bu seneki Ramazan da depremlerden, sellerden, kuraklıktan ve daha pek çok felaketten bunalmış insanımıza adeta bir meltem esintisi gibi geldi. İnşallah, bütün sıkıntıların son bulacağı ve rahmet yağmurlarının sağnak sağnak yağacağı bir zamanın müjdecisi olur...

"Güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer ve kuru sıcak" mânalarındaki "ramda" kelimesinden türeyen Ramazan, kısaca "yanmak" demektir.

Elmalılı Hamdi Yazır, bu mübarek ayda tutulan oruçların bütün günahları yakıp kavuracağını söyler.

İçerisinde, Kur’an’ın yeryüzüne indirilmeye başladığı Kadir Gecesi'ni de barındıran Ramazan, ayların en şereflisi ve 11 ayın sultanıdır.

Hicri takvimin dokuzuncu ayı olan Ramazan, insanlık için bir inşirah ve mağfiret ayıdır. Tutulan oruçlarla bedenimiz aç kalsa da, okunan Kuranlar, verilen sadakalar, kılınan namazlar ve yapılan dualarla ruhumuz adeta bayram eder ve gıdaya doyar.

Ramazan ayı geldiğinde yalnızca ibadet etmek yetmez. Bunun yanısıra, tavır ve davranışlarımızda da Ramazanın ruhuna uygun davranmak icap eder. Bu sebeple, öncelikle Ramazanın ruhunu iyi kavramaya ihtiyaç vardır. O halde, gelin hep beraber "Ramazan nedir ve ne değildir" sorusunun cevabını bulmaya çalışalım;

İyi bilinmelidir ki Ramazan, yeme içme ile alakalı bir ay değildir. Bu bağlamda oruç, açlığa karşı bir dayanıklılık ve irade testi de değildir.

Ramazan, gündüz aç ve susuz kalıp geceleri bunun intikamını alırcasına tıka basa yemek değildir.

Ramazan, ana-baba hatırı ya da topluma uyum sağlamak için oruç tutulan bir ay hiç değildir. Zira bizleri kötülüklerden, fuhşiyattan ve haramlardan korumayan oruç, zaten oruç değildir.

Ramazan, bir köyü doyuracak kadar yemekle dolu sofraya oturup, "Peygamberimizin sünneti" diye hurmayla iftar açmak değildir.

Ramazan, akşama kadar kalp kırıp hakka girdikten sonra, iftardan az önce nihavend makamında ilahiler dinleyerek günahlarımızın silinmesini beklediğimiz bir ay değildir.

Ramazan, Şaban ayında milyonlarca liraya jip alıp, "Kuzum bu sene zekat veremeyeceğiz, biraz borca girdik de" diyerek durumu kurtarabileceğimiz bir ay da değildir.

Ramazan, 11 ay boyunca "Aç mısın, bir ihtiyacın var mı" diye sormadığın insanlara, "Oruç musun" diye sorgulamak da değildir.

Ramazan, ramazan şerbeti, Hacivat-Karagöz oyunu, Hz. Yusuf dizisi, Nihat Hatipoğlu sohbeti, ya da Oruç Baba türbesine ziyaret de değildir.

Ramazan, oruç olmadığın halde iftar davetlerine katılmak ve ezanı beklerken boynunu hafifçe sağa bükerek rol yapmak hiç değildir.

Peki bütün bunlar değilse, Ramazan nedir?

Ramazan, her türlü nimete malik olduğun halde, Allah'ın emri diye yemeyen-içmeyen, şehvete karşı sabreden mü’minlerin ayıdır.

Ramazan, maddi ve manevi her türlü kir ve günahdan kurtulma, zihinsel ve bedensel arınma ayıdır.

Ramazan, yoksulların halinden anlamamızı sağlayan, toplumsal eşitliğe ve sevgiye imkan tanıyan bir aydır.

Ramazan, kuru kuruya aç ve susuz kalarak oruç tutmak değil, orucun seni tuttuğu ve bedenin aç, ruhun ise tok kaldığı bir aydır.

Ramazan, bir ay boyunca oruç tutmayanları değil, on iki ay boyunca aç kalanları araştırıp bulmamızı öğreten bir aydır.

Ramazan, sosyal medyada iftar storileri paylaşmak yerine, fakir fukara ile ekmeğini paylaşmaktır.

Ramazan, ihtiyaçlarını alamadığı çocuğunun gözüne bakamayan gariban bir babanın kapısının önüne yardım zarfı koyup kaybolmaktır.

Ramazan, şekersiz sakız çiğneyince değil, gıybet ederek insan eti yiyince orucumuzun bozulup bozulmadığı konusunda endişe etmemiz gereken bir aydır.

Ramazan, Allah’ı hatırlamamız için gelen bir mektup, ahlakımızı güzelleştirmek için bir mekteptir.

Ramazan, menfaatler üzerine bir araya gelmiş bir toplumu, değerler halkasında buluşturan bir aydır.

Ramazan sahurdur, iftardır, sabırdır, sadakadır, zekattır, Kadir Gecesidir, namazdır, Kur'andır...

O halde bize düşen, Ramazanı doğru anlayıp hakkıyla idrak etmektir...

Esen Kalın...

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.