Takip Et
  • 5 Ekim 2023, Perşembe

VAVLARDAN SAKININ...

Geçtiğimiz hafta sonu yolum bir vesileyle gene Bursa'ya düştü ve her gelişimde yaptığım gibi soluğu Ulucami'de aldım...

O Ulucami ki, İslam dünyasının manevi açıdan beşinci büyük ibadethanesi olup nice evliyanın erişilmez değerler kattığı cami...

O Ulucami ki, mevlid yazarı Süleyman Çelebi'nin ölene kadar imamlık ettiği, Üftade Hazretleri'nin minarelerinden davudi sesiyle ezanlar okuduğu cami...

Yıldırım Bayezıd tarafından mimar Ali Neccar'a yaptırılan (1396-1399) bu eşsiz mabed, özellikle ortasındaki şadırvanı ve duvarlarına serpiştirilmiş muhteşem hat örnekleri ile nam salmıştır. Adeta bir hüsn-i hat sergisini andıran Ulucami, bu yönüyle bile benim için bir camiden çok daha fazlasıdır...

Caminin duvarlarında 9 ayrı yazı karakteriyle 21 hattat tarafından yazılmış toplam 132 adet eser yer almakta olup, neredeyse her hattın ayrı bir hikayesi ve şifresi bulunmaktadır. Bu eserlerden en göze çarpanlar ise, arapça "vav" harfiyle yazılmış olanlardır...

Bilmeyenler için hemen söylemek gerekirse, vav harfi öyle sıradan bir harf değildir. Cümle içinde tek başına kullanıldığında "ve" bağlacı görevi gören bu harfin yazılışı oldukça zor olduğundan, güzel "vav çekmek" hattatlar arasında bir maharet kabul edilir.

Pek çok anlamı bünyesinde barındıran vav, insanın anne karnındaki pozisyonunu ve secdedeki halini temsil eder. Vav olarak doğan insandan beklenen ise elif olup yaradana karşı asla dikleşmemek, daima vav gibi hürmetli olmaktır...

Peki, insan ne zaman vavdan elife döner bilir misiniz?

Musalla taşına konulup elif gibi upuzun yattığı zaman...

Öte yandan vav tasavvufta kainatı, elif ise kainatın anahtarı olan insanı temsil eder.

Vahid (bir) olan Allah'ı hatırlatan vav, ebced hesabına göre 6'ya denk gelir ve bu da imanın 6 şartı demektir...

Şimdi, gelin hep beraber Ulucami'deki vavlara doğru kısa bir yolculuk yapalım;

Diyebilirim ki Ulucaminin kutsiyetinin en önemli sebeplerinden birisi, duvarlarına serpiştirilmiş sır dolu vavlardır. Bu vavlardan birincisi, caminin güney duvarında bulunan ve ucunda lale motifi olan vav harfidir.

Rivayete göre, Somuncu Baba caminin inşası sırasında hergün camiye gelir ve hayır için işçilere somun dağıtırmış. Somuncu baba bir gün gene ekmek dağıtırken Hızır aleyhisselamın orada olduğu fark etmiş ve kolundan tutup “Sen Hızırsın anladım” demiş ve eklemiş, “Buraya gelip her gün namaz kılacağına dair söz vermezsen herkese senin Hızır olduğunu söylerim”. Hızır aleyhisselam her gün geleceğine dair söz vermiş, ama bir istekte bulunmuş, “Hangi vakit geleceğim bana kalsın”.

İnanışa göre, ibadete açıldığı 1399 senesinden bu güne kadar Hızır aleyhisselam vakti belli olmayan bir zamanda hergün Ulucami’ye gelir ve vav harfinin önünde namaz kılarmış.

İşte bu sebepten, sözkonusu hikayeyi bilen insanlar (ola ki Hızır Aleyhisselamla beraber namaz kılarız ve dualarımız kabul olur diye) vav yazısının önünde namaz kılarlar...

Camide bulunan vav tablolarından birinde, Munafikun Süresinin sekizinci ayetinin muhteşem bir yazımı yer almaktadır. Tabloda yazılı "İzzet, üstünlük ve şeref ancak Allah içindir, Rasulü içindir, müminler içindir, lakin münafıklar bunu bilmiyorlar" ayetindeki can alıcı mesaj ise, "Münafıklar İslam dairesinin içinde görünürler, ama aslında dışındadırlar" mesajıdır.

Bir diğer yazı ise, caminin batı cephesindeki duvarda bulunan ve birbiri içerisine geçmiş dört vavdan oluşmaktadır. Vav harflerinin içine ise müsenna olarak "İttaku'l‐vâvât" (vavlardan sakının) diye bir ifade yazılmıştır ki, bazı rivayetlere göre bu söz bir hadistir.

Bu yazıdaki 4 vavın vakıf, veraset, velayet ve vasiyeti temsil ettiği söylenmekte ve bu bağlamda vakıfları soymaktan, yetim hakkı yemekten, milletin velayetini kötüye kullanmaktan "Sakının!” diye nasihatte bulunulmaktadır.

Bir başka deyişle, “Vav ile başlayan bazı görevlere istekli olmayın, eğer bu işler size verilirse de çok dikkatli olun” diye uyarılmaktadır.

Yine Camide bulunan ve Mimar Sinan’ın nakşettirdiği 7’li vav da aynı mahiyette olup, ilgili yazı ile Peygamberimizin "vali olma, vekil olma, vezir olma, varis olma, veli olma, vakıf yönetme, vallahu yeminini kullanma" hususlarında hassas olunması, ölçülü ve dengeli davranılması" tavsiyesi hatırlatılmaktadır.

Ulucamideki vav tablolarını ve bu tablolara işlenmiş mesaj ve tavsiyeleri göz önüne alınca;

• Makam peşinde koşan liyakatsizlere ve hakkıyla görev yapmayan makam sahiplerine,

• Kendilerine emanet edilenlere karşı ihanet eden hainlere,

• Vasiyete uymayan vasilere,

• Vakıf mallarını göz diken veya sorumluluğu altındaki vakıf mallarını kötü yönetenlere,

• Çocuk yetiştirme sorumluluklarını hafife alan validelere,

• Adil olmayan, vekaletini ve velayetini kötü kullanan hakimlere, vekillere ve valilere,

• Allah'ı şahit gösterip olur olmaz yerde "vallahi" diye yemin edenlere,

"Ulucami'ye gidin, önce güzelce abdest alın, iki rekat namaz kılın, sonra da ellerinizi semaya açıp Allah'tan mağfiret dileyin" demekten başka birşey aklıma gelmiyor...

Esen kalın... 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.