Geçenlerde dinlediğim ve İsrail-Filistin Savaşından bazı kesitlerin sunulduğu videoda şöyle denmekteydi;
Kardeşini defneden genç, "Elhamdülillah kardeşim şehid oldu, sıra elbet bana da gelecek" diye şükrediyor...
Bebeği bombardıman sonucu ölen adam çocuğunu havaya kaldırıp, "Rabbim, canımı sana verdim, benden razı mısın? Razıysan, benden daha fazlasını al" diyor...
Altı çocuğu şehid olmuş anne, feryat figan etmek yerine, "Allah bize yeter" diyor...
10 yaşındaki küçük kız, "Allah bizi sevdiği için imtihan ediyor" diyecek kadar koca bir yüreğe sahip...
Yerel kıyafetler içindeki kadınlar, çocuklarıyla namaz kılarken şehid olmayı bekliyorlar...
10 yaşındaki bir çocuk, yemesi için dedesinin uzattığı helvayı "Dede, ben oruçlu olarak ölmek için hergün oruç tutuyorum" diyerek reddediyor...
Bombardıman altındaki nineler ve dedeler Kuran okuyarak ölümü bekliyorlar...
Şimdi soruyorum size, Müslüman kardeşlerinin başına gelenlerden habersiz ve ilgisizce Starbucks'ta ve Mc Donalds'da yiyip içenler ile, oruçlu ölmek için hergün oruç tutan İsmail Muaz ve dahi evlerinin enkazları üzerinde oturup "Ne yaparlarsa yapsınlar Filistin'i terk etmeyeceğiz, burası bizim vatanımız" diyenler aynı dine mi mensuplar ve aynı Cennete mi girecekler?
Televizyon karşısında bacak bacak üstüne atıp "Araplar herşeyi hakediyor" diyen adamla, enkaz altında kalan 4 çocuğunu çıkarmak için çıplak elleriyle toprağı kazan adam aynı Cennete mi gidecek?
Kuş sütü eksik sofrada oturup hala "şu yok bu yok" deyip züppece burun kıvıran oğlanla, kız kardeşini Yahudiler'den korumak için elindeki sapandan başka silahı olmayan oğlan aynı Cennete mi gidecek?
Dişini fırçalarken ve bulaşık yıkarken tonlarca su harcayanlarla, Yahudiler sularını kestiği için kanalizasyondan su içenler aynı Cennete mi gidecekler?
Namaz kıyafetiyle sabaha kadar şehit olmayı bekleyen kadınla, tiktokta orasını burasını teşhir eden başörtülü kadın aynı Cennete mi gidecek?
Bomba sesleri altında Kuran okuyarak ölmeyi bekleyen yaşlılarla, Müge Anlı ve Esra Erol'un programlarını kaçırmamak için namazını dahi kazaya bırakan bizim yaşlılarımız aynı Cennete mi gidecekler?
Kaza namazı olanların alınmadığı ve tamamı hafızlardan oluşan bir ordunun imanıyla, telefon başında sabahladığı için sabah namazına kalkamayan bir güruhun imanı aynı kefeye mi konacak?
Allah dedikleri için herşeylerini kaybetmiş insanların imanıyla, indirime giren Yahudi mallarını talan edip insanlıklarını üç kuruşa satanların imanı bir mi tutulacak?
Filistinliler yaklaşık 2 aydır bize;
Durun Müslümanlar!
Sınanmadan ve denenmeden, sadece 'İnandık' demekle Cennet'e giremezsiniz; Müslüman öyle olunmaz böyle olunur" diyerek iman dersi veriyorlar...
Evet Dostlarım, videodaki konuşmacının dedikleri özetle böyleydi...
Şimdi soruyorum sizlere, Ankebut Suresinin 2'nci Ayetini bilir misiniz?
Hani şu bizlere, "İnsanlar yalnızca "İman ettik" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar" diyen O müthiş Ayeti...
O Ayetin manasını çok güzel açıklayan "Lafla peynir gemisi yürümez" diye veciz bir söz var Türkçemizde. Bu söz, "Şöyle yapacağım, böyle edeceğim demekle yapılması gereken iş gerçekleşmez, bizzat o işi yapmak gerekir" anlamında söylenir.
O halde boş boş atıp tutmaktan ziyade, tıpkı Ayetin işaret ettiği gibi çalışmak lazım, aksiyon lazım, eylem lazım. Eyleme dönüşmeyen söylem neye yarar ki...
Sınanmak ve sınavı geçmek lazım. Hangi Peygamber var ki imtihana tabi tutulmadı...
Hani bize hep "Son nefesinde La ilahe illalah diyen Cennete gidecek" dendi ya, biz bunu öğrendiğimiz günden beri yatıyoruz ve son nefesimizde "La ilahe illallah" demenin fuzuli umudunu taşıyoruz. Oysa unuttuğumuz çok önemli birşey var ki, o da Yüce Allah'ın şaşmaz adaleti...
Allah adildir ve türlü türlü imtihandan geçip sınavlarını kazananlarla, sadece ibadetlerini yapıp yan gelip yatanları aynı kefeye koymayacaktır...
Son nefesimizde "La ilahe illallah" diyebilsek elbette Cennete gideriz de, bize o kelamı söyletip söyletmeyecek olan da Allah değil midir?
Son söz merhum şair Mehmet Akif Ersoy'dan gelsin;
Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol,
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol...
Esen Kalın...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.