Kültür, toplumların kendilerini ifade biçimleri ile diğer toplumlardan ayrılmalarında ve özgün bir kimlik kazanmalarında etkili olan değerler bütünüdür. Bu değerler bütününün içerisinde, gelenekler önemli bir yer işgal etmektedir.
Günümüz tüketim toplumlarında (neredeyse herşey), malesef çok hızlı bir süratle tüketililip yok edilmekte; maddi ve manevi değerlerimiz, sosyolojik ve teknolojik değişimlerin meydana getirdiği büyük bir erezyonun en acıklı kurbanları olmaktadırlar.
Bu erezyondan nasibini alan değerlerimizin başında ise, bizi biz yapan ve başka toplumlardan ayıran gelenek ve göreneklerimiz gelmektedir.
Ege Bölgesindeki bereketli topraklar üzerinde kurulu olan ilimiz Aydın, sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleri ile ülkemizdeki önemli kültür merkezlerinden biri konumundadır. Festivalleri, deve güreşleri ve şenlikleri ile Aydın'da her yıl altmışın üzerinde etkinlik düzenlenmekte ve gerçekleştirilen bu etkinlikler, il turizmine önemli katkılar sağlamaktadır.
Yok olmaya yüz tutmuş olmasına rağmen, bazı yörelerde hala yaşatılmaya çalışılan geleneklerden biri de, yaklaşık iki yüz yıllık bir geçmişe sahip olan "Gencer"dir.
Geçtiğimiz Ramazan Bayramında bayramın ikinci günü, bir arkadaşımın daveti üzerine, uzun zamandır adını duyduğum halde bir türlü gidip görme fırsatı bulamadığım, Çine'ye bağlı Akçaova'daki Gencer şenliğine ailemle gitme fırsatı buldum. Bizi misafir eden eve henüz vardığımızda, temizlendikten sonra yaklaşık iki saat önce tandır kuyusuna konulan oğlağın kuyudan çıkarılmakta olduğunu gördük. İçi köz dolu kuyuda pişirilen oğlak, nar gibi kızarmış ve mis gibi kokusu çoktan etrafa yayılmaya başlamıştı. Tandır çıkartıldıktan sonra ise, oğlaktan damlayan yağlarla pişen toprak çömleklerdeki pilavlar çıkartıldı. Daha çocuk yaşlarımdayken, rahmetli dedemin yaptığı tandırlardan hatırladığım ve Akçaovalıların adını "Bıyran" dedikleri bu pilavın tadını, başka hiçbir pilavda bulamayacağınıza dair her bahse girerim.
Evinde misafir olduğumuz arkadaşımın verdiği bilgilere göre, Gencer günü sadece Akçaova merkezdeki evlerde 2000 civarında oğlak tandır edilirmiş. Zengin fakir demeden, neredeyse her evde hazırlanan bu tandırlar, ev halkı ve gelen misafirlerle beraber afiyetle yenilirmiş.
Yemekler yenildikten sonra, Akçaova merkezde kurulan panayıra benzer bir pazar yerine gittik. Her türden satıcının tezgah açtığı bu pazar yerine civar köylerden gelenler, hem alışverişlerini yapıyor, hem de birbirleriyle buluşup bayramlaşıyorlardı. Pazarın ziyaretçilerinin büyük çoğunluğunun ise, genç kız ve erkeklerden meydana geldiğini de belirtmekte fayda var.
Her ne kadar işimiz nedeniyle biz kalamasak ta, akşam saatlerinde halka yönelik bir açık hava konserinin de şenlik kapsamında icra edileceği bilgisini almıştık.
Gelin şimdi, Gencer geleneği ile ilgili olarak derlediğim bazı bilgilere hep birlikte göz atalım;
Gencer kelimesi, Türkiye Türkçesi ağızları sözlüğünde, kelime anlamı olarak, şöyle tanımlanmaktadır;
1- Dini bayramlarda ve belli günlerde yapılan eğlence,
2- Panayır.
Bazı rivayetlere göre ise, gençlerin tanışıp birbirlerini beğendiği bir etkinlik olan Gencer, ismini genç ve er kelimelerinin birleşiminden almaktadır.
Yaklaşık iki yüz yıllık bir geçmişe sahip çok eski bir gelenek olan Gencer, somut olmayan kültürel mirasın güzel bir örneğini teşkil etmektedir.
Esasen sadece Aydına mahsus olmayıp, komşu il, ilçe ve bazı beldelerin de eğlence, tanışma ve alışveriş etkinliği olan bu gelenek, dini bayramların ikinci günü gerçekleştirilmektedir.
Aydına bağlı Yenipazar, Çine (Akçaova), Bozdoğan, Nazilli (Merkez ilçe ve Pirlibey) bu geleneğin halen yaşatıldığı yerlerin başlıcalarıdır.
Köken olarak Gencer, hiçbir sosyal etkinliği olmayan ve çarşıya çıkamayan genç kızların, genellikle dini bayramların ikinci günü kurulan pazar yerine gelerek gezmeleri, kendilerini göstermeleri ve alış veriş etmeleri için, düzenlenmiş bir etkinliktir.
Bir başka rivayete göre ise, bir yörük geleneği olan Gencer, yörüklerin bayram sonrası bir araya gelme günü olarak kutlanır.
Gencer'de kurulan panayır havasındaki pazarlar, çocukların bayram harçlıklarıyla oyuncaklar alıp doyasıya eğlendikleri, genç kız ve erkeklerin evlilik amaçlı tanışma ortamı buldukları, Gencer’e özgü yiyeceklerin yenildiği ve yöre halkının bir araya gelerek bayramlaştığı mekanlar olmaktadır.
Gencer günü en güzel kıyafetlerini giyen ve süslenen genç kızlar, utangaç ve ürkek bir şekilde birbirlerinin kollarına girerek, pazar yerinde dolaşırlar. Pazarda gezen bu genç kızlarla, yine pazarda dolaşan genç ve bekar erkekler göz göze gelip birbirlerini beğenirlerse aileler görücü gönderilir ve kız ailesinden istenir. Böylece, Gencer sayesinde mutlu bir yuvanın temeli atılmış olur.
Üzülerek belirtmeliyim ki, teknolojinin gelişip internetin yaygınlaşmasıyla, Aydın ve havalisindeki birçok yerleşim merkezinde yüzyıllardır gerçekleştirilen bu Anadolu kültürü, malesef günümüzde artık yok olmak üzeredir.
Bilinmesi gerekir ki, kültürümüzün yaşatılması, geleceğimizin de yaşatılması manasına gelir.
Bu nedenle, kültürümüze ve geleneklerimize sahip çıkarak gelecek nesillerimize miras bırakmak, hepimizin boynuna borçtur.
Esen Kalın...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.