AH BE ÇOCUK...

Ah be çocuk! Seni keşke böyle tanımasaydık...

Keşke seni mühendis ünvanınla ve başarılarınla tanımış olsaydık...

Keşke savunduğun ve inandığın davanı hasta bir site görevlisine yumruk atarak ispatlama yolunu seçmeseydin...

Keşke milliyetçiliği kafatasçılık sanmasaydın...

Keşke azıcık dinini ve tarihini öğrenseydin de slogan sandığın yazının aslında Müslümanların birliğini temsil eden Kelime-i Tevhid olduğunu, o bayrağın da hilafet bayrağı olmadığını bilebilseydin...

Keşke ömrünün baharında siciline kara bir leke sürdürmeseydin...

Keşkelerle dolu bir hadisenin baş aktörü oldun da ne oldu sanki? Eline ne geçti?

Bak şimdi seni nasıl kucaklarına aldılar ve top gibi oynuyorlar...

Bak, hınzır gibi pusuda bekleyen malum zihniyetin sloganlarına ve ideolojilerine nasıl da alet oluverdin...

Senin boy boy resimlerini pankartlarının üzerine bastırıp, altına belki de hiç tasvip etmeyeceğin yazılarla dolduruyorlar; engel olabiliyor musun?

Sana burslar vadediyorlar, sahip çıkma sözleri veriyorlar, göklere çıkarıyorlar değil mi? Sakın inanma...

Sana "Eline sağlık" diyen müptezel ve diğerleri senin üzerinden prim yapma peşindeler. Sen artık onların iğrenç hedeflerine, milleti ayrıştırıp, ülkede kargaşa çıkartıp nemalanma hayallerine meze olmuş durumdasın.

Hani kiralık bir katile verilen "Sana sahip çıkacağız koçum, sen içerdeyken ailene bakacağız, seni parasız bırakmayacağız" sözleri vardır ya, işte sana vadedilenlerin bunlardan hiçbir farkı yok. Hukuk karşısındaki cezan bir yana, sen artık vicdanlarda da hüküm giymiş birinden başkası değilsin. Bu saatten sonrası senin için çok zor olacak...

Sanırım pek çoğunuz bu sözlerimin muhatabının kim olduğunu tahmin etmişsinizdir. Hani şu İstanbul'daki "Şehitlerimize rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet" mitingine katıldıktan sonra evine dönmekte olan İsmail Aydemir'i yumruklayıp yaralayan Ege Akersoy isimli gençten bahsediyorum...

Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği son sınıf öğrencisi olan bu delikanlı, sözkonusu miting sonrası yolda karşılaştığı ve daha önceden hiç tanımadığı Aydemir'i (sırf elinde Lailahe illallah yazılı bayrak taşıyor diye) yumruklayıp burnunu kanattıktan sonra bile ona hakaretler edebilecek kadar öfkeliydi...

Oysa ki Onun ne karşı çıktığı bayrakta yazandan, ne hilafetten, ne insan haklarından, ne düşünce ve ifade özgürlüğünden ve ne de Türkiye'nin gerçeklerinden haberi vardı. Yani cahili olduğu bir konuda ahkam kesip ceza verme selahiyetini kendinde görecek kadar ön yargılı ve gözü dönmüş vaziyetteydi...

Kimbilir belki yaptığından çoktan pişman olmuştur bile; fakat bu saatten sonrası nafile...

O delikanlı olay sonrasında yaptığı açıklamada "Ben de Müslümanım ama bunlar Arap sevdalısı” diyerek güya kendini savunmuş.

Kardeşim madem ki Müslümansın, o halde o bayrağın hilafet bayrağı olmadığını ve üzerinde yazanın da Kelime-i Tevhid olduğunu bilmen lazımdı. Ayrıca, daha önce hiç görmediğin bir insanın Arap sevdalısı olduğunu neye dayanarak iddia ettin? Müslüman olmak, Lailaheillallah bayrağı taşımak Arap sevdalısı olmak manasına mı gelir? "Ben Türküm" demişsin, karşındaki insanın etnik kökeni seni neden bu kadar çok ilgilendiriyorki? Bu söylem ırkçılık ve bölücülük değildir de nedir? Bütün bunların ötesinde, velev ki karşındaki insan Arap sevdalısı olsun, hatta Arabın kendisi olsun, bu suç mudur? Eğer suçsa bile, sen polis misin, avukat mısın ya da hakim misin de ceza kesmeye kalkıyorsun? Eğer bu ülkede herkes birbirine ceza kesmeye kalkarsa ne olur hiç düşündün mü? Ya birgün seni de sigaya çeken bir Molla Kasım'a rastlarsan ne yapacaksın? Atalarımız ne güzel söylemişler, "El yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz zannedermiş" diye...

Tabi bir de utanmadan bu delikanlının yaptığı kanunsuzluğa sahip çıkan ve hatta eline sağlık diyenler var...

Bu hadsiz ve çapsızlar, aklı başında ve hukuka inanan hiç kimsenin savunamayacağı bir şiddeti utanmadan alkışlıyorlar ve yumruk yiyeni değil de yumruk atanı savunarak kahramanlaştırıyorlar. Çünkü işlerine öyle geliyor da ondan...

Bu zavallılara ve onlara destek olanlara söylenecek tek bir söz var; yazıklar olsun size!

Bıkmadınız provakasyonlarınızdan ve yalan yanlış algı yaratma sevdanızdan...

Sizin gibiler yüzünden bu millet birbirine düşman hale geldi. Size göre düşüncesini beğenmediğiniz herkese şiddet uygulamak caiz öyle mi? Peki ya sizin gibi düşünmeyenler de size aynı muameleyi yapmaya kalkarsa ne olacak hiç düşündünüz mü?

Sizin gibiler yüzünden insanlar sosyal medyada hedefe konuluyor ve linç ediliyorlar. Gene sizin gibiler yüzünden insanlar kendileri gibi düşünmeyenlere artık tahammül edemiyor. Ege Akersoy ve benzerleri sizin eserinizdir; hadi eserinizle övünün!..

Saldırıya uğrayan site görevlisi İsmail Aydemir saldırı sonrasındaki ifadelerinde şöyle diyordu;

"Şehitler bizim şehidimiz Filistin'de olan kardeşlerimiz de zaten mazlum durumdalar. Biz bu mitinge gitmeyelim mi? Şehitlerimiz için veya oradaki mağdur olan olan kardeşlerimiz için gitmeyelim mi? Biz bir sorumluluk hissetmeyelim mi? Vatan sevgisi imandandır. Ben askerliğimi Doğu'da yaptım, 15 Temmuz'da da yollara çıktım. Ben ne yaptıysam da Allah rızası için yaptım. Bana atılan yumruk Türkiye'deki tüm insanlara atıldı. Ülke hepimizin ülkesi, Allah birliğimizi bozmasın. Bu yumruk şehit askerlerimize, yakınlarına atıldı, Müslüman kardeşlerimize atıldı. Allah hepimize akıl fikir versin, kardeş olalım"

Neye yanıyorum biliyor musunuz?

Malum hadise sonrasındaki söz ve tavırlarıyla insanları provake etmeye ve ayrıştırmaya çalışan ve aramızda adamız diye dolaşan kelli felli insanları toplasan bir tane İsmail Aydemir etmiyor ya, ben ona yanıyorum...

Esen Kalın...