Malum olduğu üzere, Egenin güneyindeki şehir ve kasabalarda yaz ayları oldukça sıcak geçer. Gündüzün kavurucu sıcağında mecbur kalmadıkça evlerinden pek çıkmayan halk, ancak akşamın nispeten daha serin havasında sokaklara dökülür. Erkekler kendilerini açık hava kahvehanelerine atarlarken, sakın kadınların evlerde tıkılıp kaldıklarını düşünmeyin, yanılırsınız.
Ev halkıyla yenilen akşam yemeğinin ardından, kadınlar tarafından bulaşıklar hızlıca yıkanır, etraf toparlanır ve sokak kahvehanesine doğru yol alınır.
Yanlış okumadınız, bir kahvehane türünden bahsediyorum; sokak kahvehanelerinden...
Egenin kadınları yaz aylarının sıcak akşamlarında evlerinin içerisinde vakit geçirmeyi pek sevmezler. Eğer bir komşu ya da akraba ziyaretine gidilmeyecekse, evlerinin bulunduğu sokakta neredeyse her akşam kendi kahvehanelerini oluştururlar. Bir nevi "sokak kahvehanesi" denilebilecek bu kahvehanelerin o akşam kimin kapısının önünde kurulacağı ise, genellikle sokağa ilk çıkanlar tarafından belirlenir. İşlerini bitirip kapı önüne çıkanlar, kendilerinden önce sokağa çıkan herhangi bir komşu kadının yanında birer birer toplanmaya başlayınca, kendiliğinden bir sokak kahvehanesi kurulmuş olur.
Genelde 3-5 kişiyle kurulan söz konusu sokak kahvehaneleri, bazı akşamları küçük çocuklarla beraber 15-20 kişilik bir gruba dönüşür. Artık bir kere bir araya gelindi mi, neredeyse gecenin ilerleyen vaktine kadar muhabbetin zirvesine uzun bir yolculuk yapılır. Muhabbet dediysem öyle kuru kuruya yapılan bir muhabbet değil, yanında çayından tutun da, türlü türlü meyve ve kuruyemişin eşlik ettiği bir muhabbetten bahsediyorum.
Neler konuşulmaz ki bu sohbet gruplarında;
Fadime Ninenin evladının hayırsız oluşundan tutun da, Hatçe Yengenin belindeki bir türlü geçmek bilmeyen ağrılarından bahsetmesine kadar herşey vardır bu sohbetlerde.
Kimin kızı kimin oğluyla konuşup görüşüyor, kim kimle küsmüş, kimin danası kimin bostanına girmiş, pazar yerindeki kavgada kim kimi dövmüş ve daha bir sürü güncel sorunun cevabını ancak bu sokak kahvehanelerindeki sohbetlerde bulursunuz. Hatta bu kahvehanelerde küçük çaplı bir borsa bile kurulur; o hafta pazardaki sebze meyve fiyatları masaya yatırılır ve en ucuz ürünlerin nerelerden alınabileceğine karar verilir.
Egenin yazlık sokak kahvehaneleri aynı zamanda bir rasathane ya da radar görevi de görürler. Mahalleye kim girdi kim çıktı, kim kimin evine gezmeye gitti ve mahallede cereyan edecek diğer pek çok hadise, bu kahvehanelerde bulunanlarca gözlmlenir ve şahit olunur. Bu oturma grubunun radarına takılmadan sokaktan geçip gitmek adeta mümkün değil gibidir. Tabiri caizse, bu insanlar mahallenin firewalları gibi görev icra ederler.
Bu akşam oturmaları geç vakitlere kadar sürdüğünden, biraz yorgun ya da yaşlıca olanların bazen oturdukları yerlerde uyukladıklarına (ve hatta uyuduklarına) bile şahit olabilirsiniz.
Genellikle sokak lambalarının loş ışıkları altında oluşturulan söz konusu açık hava kahvehanelerinde sadece sohbetler yapılmaz. Bazen bir taraftan sohbet edilirken, bir taraftan da kış hazırlıkları için satın alınan kurutmalık sebzeler dilimlenip iplere dizilir, tarhanalık buğdaylar hep beraber el değirmenlerinde öğütülür. Yani sizin anlayacağınız, bu sokak kahvehaneleri aynı zamanda imece usulüyle çalışan birer seyyar işletmelerdir.
Yazlık sokak kahvehanelerini en çok sevenler ise sanırım çocuklardır. Anneleri koyu sohbete dalmışken, onlar da türlü oyunlarla kendilerini eğlendirirler. Vakit akşam olduğundan, oynanabilecek en güzel oyun ise saklambaçtır. Onların oyun oynarken çıkardıkları sesler ve attıkları kahkahalar akşamın karanlığında sokakları şenlendirir. Çocuklar oynadıkları oyunlara kendilerini öylesine kaptırırlar ki, bazen annelerinin çoktan eve gitmiş olduklarını bile farketmezler ve onlardan sonra evlerine dönerler.
Şüphesiz ki her yörenin farklı alışkanlıkları mevcuttur. Sıcak yaz akşamlarının sokak kahvehaneleri de, iklimin getirdiği bir zorunluluktan kaynaklanmış olsalar da, özellikle Güney Ege'de yaşayan halkın yaz alışkanlıklarının güzel bir örneğini oluşturur...
Esen Kalın...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.