Takip Et
  • 27 Şubat 2013, Çarşamba

Hangi fiziksel aktivite hangi hastalığa iyi geliyor?

İnsanların ölüm nedenleri yıllar geçtikçe ciddi değişimler gösterdi ve göstermeye de devam ediyor. Bundan 100 yıl önce enfeksiyon hastalıkları insanların asıl ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alırken, günümüzde hareketsizliğin yarattığı hastalıklar ilk sıraya yerleşmiş durumda. Yine 100 yıl önce insanlar bütün ihtiyaçlarını kendisi hareket ederek karşılarken bu gün bu teknolojik gelişme insanlarda kronik hastalıkların artmasına neden olmuştur.  Özellikle kronik hastalıkların tedavisinde sorunu tetikleyen hareketsizliğin ortadan kaldırılması çok önemlidir. Bu sorunu gidermenin tek yolu ise düzenli olarak yapılan fiziksel aktivitede, aynı zamanda kronik hastalıkların oluşmasında da önleyici rol üstleniyor. Günümüz insanı, hareketsizliğin yarattığı hastalıklarla karşı karşıya. Üstelik bu hastalıklar yalnızca yaşam kalitesini düşürmüyor, ölüme de neden oluyor. Uzmanlara göre hareketsizliğin yarattığı hastalıklar ölüm nedenleri arasında ilk sıraya yerleşmiş durumda. Peki, kronik hastalıkların tedavisinde tek çözüm ilaçlar mı? Uzmanlara göre ,ilaç, tek çözüm değil. Bu hastalıkları tetikleyen hareketsizliğin ortadan kaldırılması da en az ilaçlar kadar önem taşıyor. Düzenli yapılan fiziksel aktivite aynı zamanda kronik hastalıkların oluşmasında da önleyici bir rol üstleniyor. Son 20-25 yıl içinde kronik hastalıklarda ve onların oluşmasının önlenmesinde fiziksel aktivite önemi, her geçen gün giderek artıyor. Birçok kronik hastalıklarda hangi  fiziksel aktivitenin ne tür faydalar  sağladığını anlatmaya çalışacağım.

Tip-2 diyabet hastaları için; Genellikle yeni tanı konmuş hastalarda bile periferik damar hastalığı, koroner arter rahatsızlığı, inme, şekere bağlı göz arkası sorunları ve idrarda az miktarda protein kaçağı oluyor. Birçok araştırmada insülin direncinde olduğu gibi doğru ve düzgün planlanmış fiziksel aktivitenin kasın insüline duyarlılığını ve insülinden bağımsız olarak hücreye glikoz alımını artırdığı ortaya koymuştur. Pekâlâ, bu hastalar nasıl bir fiziksel aktivite yapmalıdır? Bu hastalar her gün 30-35 dakika orta düzeyde aerobik fiziksel aktivite yapmalıdır. Örnek: Orta tempolu yürüyüş, yavaş tempolu koşu, yavaş tempolu yüzme yapılabilir. Kas kitlelerini artırmak ve korumak için de hafif kilolu ağırlıklar ile kuvvet  egzersizi yapılabilir.

Hipertansiyon hastaları için: Bu hastalıklar inme, kalp krizi, ani ölüm ve kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Fiziksel aktivite, kan basıncını düşürmesinin yanı sıra yüksek tansiyonun eşlik edebildiği kilo ve diyabet gibi sorunları da kontrol altına alabiliyor. Bu hastalar nasıl bir fiziksel aktivite yapmalıdır? Orta düzeydeki aerobik fiziksel aktivite burada önerilen temel tipi oluşturuyor. Hastaların günlük 30-35 dakika orta tempoda fiziksel aktivite yapmaları gerekiyor. Ayrıca haftada 2-3 gün düşük yüklenmeli hafif ağırlık fiziksel aktivite yapmalarında da faydalıdır. Bu hastalar hiçbir zaman zorlamalı aktiviteler yapmamalıdır. 

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (Koah) Hastaları için: Akciğerdeki geri dönüşümsüz fonksiyon kaybını ifade eden bu hastalığın tedavisinde ilaçlar kadar de önemli rol oynuyor. Fiziksel aktivite, kasların ve kalbin fonksiyonunu geliştirerek kalple akciğer işlevini daha üst düzeylere çekiyor. Bu durum  akciğerin kapasitesinin daha etkin kullanılmasını  sağlıyor. Bu hastalar nasıl bir fiziksel aktivite yapmalıdır? Hastaların fiziksel aktivite yaparken solunum düzeylerinin izlenmesi veya önceden saptanmış belirli düzeylerde hareket etmeleri gerekiyor. Haftada iki günle başlanan ve fiziksel aktivite süresinin uzatıldığı aerobik hareketlerin büyük katkısı var. Hastanın fiziksel aktivite verdiği yanıt test de edilmelidir.
Koroner arter hastalığı için: Koroner arterler kalbin etrafını çevreleyerek kalbin beslenmesini sağlayan atardamarlardır. Beslenme bozukluğu, aşırı yemek yeme, yağlı beslenme, hareketsiz bir yaşam sürme gibi nedenlerden dolayı yediğimiz yiyeceklerin yan maddeleri damarlarda birikir. Damar duvarı elastik yani genişleyebilen bir yapıdadır. Bazen damardaki kan miktarı artar fakat bu bize basınç artışı olarak dönmez. Örneğin, tuzlu bir şeyler yediğimizde dengeyi sağlamak için vücudumuz su tutar. Fakat kan basıncı (tansiyon) hemen artmaz. Çünkü damar esnemiştir ve artmış kan miktarını dengelemiştir. En büyük nedeni koroner arterlerdeki damar sertliğidir. Kalp kasının beslenmesindeki bir sorun, kas hücrelerinin ölümüne neden oluyor. Fiziksel aktivite, trombosit kümeleşmesini önlüyor, kan basıncını ve kan yağlarını düzenliyor, koroner arterleri genişletiyor, psiko-sosyal katkılar  sağlıyor. Bu hastalar nasıl bir aktivite yapmalıdır? Düşük riskli orta yaşlı hastalar günde   30-35 dakika ve toplamda haftada 1000 kcal. Harcayacak bir programa katılmalıdır. İlerleyen dönemde fiziksel aktivite süresi ve şiddetini artırmalıdır. Sonuç olarak kronik hastalığı olan insanlar rastgele fiziksel aktivite yapmamalıdır. Mutlaka doktorunuza danışarak bir spor eğitim uzmanından destek alınmalıdır. Sağlık ve mutlulukla kalın. 

KAYNAKLAR: Gosselink R. Breathing techniques in patients with chronic  obstructive pulmonary disease (COPD). Chronic Respiratory Disease. 2004;1:163-72.*2- Ambrasino N, Strambi S. New strategies to improve exercise  tolerance in chronic obstructive pulmonary disease. European Respiratory Journal. 2004;24:313-22.Oakley D. The athlete's heart. Heart 2001; 86: 722-726Acıbadem Fulya Hastanesi Sporcu Sağlığı Merkezi’nden  fizik tedavi uzmanı ve spor hekimi Doç. Dr. Tolga Aydoğ, Sharma S. Athlete's heart- effect of age, sex, ethnicity and sporting discipline. Experimental Physiology 2003; 88 (5): 665-669, Oakley D. The athlete's heart. Heart 2001; 86: 722-726,3-) Fagart R. Athlete's heart. Heart 2003; 89: 1455-1461,Prof. Dr. İsmet Dindar, Doç. Dr. Nuri Kurtoğlu

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.