Bu hafta hareketsiz yaşamın öldürdüğünden bahsetmek istedim. Çünkü, teknolojik gelişme insanları gün geçtikçe hareketsizliğe ve ölüme yaklaştırıyor. Bundan 50 yıl önce bir çok işimizi beden gücümüzle hallediyorduk Dünya'da her yıl 3-3.5 milyon insan, hareketsizlik sebebiyle yaşamını yitiriyor. Çok tehlikeli sınırlardayız. İngiltere’de yayınlanan Tıp Dergisi'nde yapılan araştırmalarda, günde 3 - 4 saatten az oturmanın yaşam süresini yaklaşık 2-3 yıl uzatabileceğini gösterdi. Bir başka araştırmada ABD, Kanada, Avustralya ve İskoçya'da son yıllarda yayımlanan hareketsiz yaşam tarzıyla ilgili 5 - 6 makalenin sonuçları değerlendirildi. Araştırmaya katılanlar, 3 saatten az, 3 - 6 saat ve 6 saatten fazla hareketsiz kalma ile televizyon izleme sürelerine göre (2 saatten az, 2 - 4 saat ve 4 saatten fazla) sınıflandırıldı. 2005 - 2006'da 18 yaşın üzerindeki Amerikalıların katıldığı ve daha sonra 2009-2010'da tekrarlanan araştırmalar, televizyon karşısında geçirilen sürenin günde 2 saate indirgenmesinin ömrü 1 yıl 3 ay uzatabileceğini ortaya koydu.
Özelikle bilim adamları, ABD Kanser Birliği tarafından yapılan, 123 bin 216 kişinin katıldığı, 2010 yılında yayımlanan araştırmalardan birinin, günde 6 saatten fazla hareketsiz kalanların ölüm riskinin, günde 3 saatten az hareketsiz kalanlardan yüzde 20 daha yüksek olduğunu gösterdiğini de belirtti. Erkeklerde ölüm riskinin yüzde 17, kadınlarda ise yüzde 37 olduğu hatırlatıldı. Lozan Üniversitesi'nden Peter Katzmarzyk ve ekibi, bazı araştırmaların fazla oturmanın bacak kaslarını hareketsiz bıraktığını ve dolayısıyla kandaki şeker ve yağ oranını kötü etkilediğini gösterdiğini belirterek, bu araştırmada ise uzun süre hareketsiz kalmanın ya da televizyon izlemenin bilgisayar başında uzun süre kalmanın yaşam süresini kısaltabileceğini belirlendiklerini ifade etti.
Çok uzun zamandır birçok kez araştırma konusu olan hareketsiz yaşam tarzının, diyabet ve kalp-damar hastalıklarını tetiklediği ve ölüm riskini artırdığı biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü, sağlık için yetişkinlere haftada en az 150 dakikalık egzersiz ve hareketli yaşamı öneriyor. Son yıllarda özellikle ülkemizde de hareketsiz yaşayan nüfus artıyor. Pek çok kişinin büro tipi yerlerde çalıştığını, buna bağlı olarak hareketsizliğin arttığını belirtmek isterim. Türkiye'de 2002 yılında yüzde 42,1 olan hizmet sektörünün toplam istihdam içindeki payının 2012 yılında yüzde 49,4'e yükseldiğini, toplam istihdamın yaklaşık yarısını hizmet sektörünün oluşturduğunu bildirdi. Masa başı çalışmalarının istihdam içindeki payının yüzde 8,4'e yükselmesi, hareketsiz yaşayan nüfusun giderek arttığının göstergesidir. Masa başında çalışanlarında hareketsiz yaşamın yanı sıra çalışma pozisyonuna bağlı olarak boyun, ense, omuz, sırt, diz, el bileği ve parmak kas ve eklemlerinde yakınmalar ortaya çıkabilir. Özellikle uzun süre hareketsiz kalma ve aynı hareketleri yapma sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Özellikle masa başında çalışanlarının günlük egzersizlerini yapmasının yanı sıra gün boyunca bazı hareketleri yapması bu tür sağlık sorunlarının görülmesini önleyecektir.
Masa başı çalışanlara önerimiz işyerlerine yürüyerek gidip gelmeleri ya da bu mümkün değilse otobüsten birkaç durak önce inip yürümelerin tavsiye edebiliriz. İşyerinde merdiven varsa asansör kullanmadan merdiven çıkmaları olabilir. İş yerinde görüşmelerin telefon yerine kişinin yanına gidilerek yapılmasıdır. Özellikle çay ve kahve molası yerine yürüyüş molası verilmeli. Sandalyede otururken kas kuvvetlendirme veya germe egzersizleri yapılmalı, bilgisayar önünde otururken omuzlar öne ve arkaya doğru daireler çizilerek hareket ettirilmeli, öğle yemeğinden önce 10-15 dakikalık tempolu bir yürüyüş yapılmalı ve sohbet ederken oturmak yerine ayakta durulmalıdır.
Evinizde ise, televizyon ve bilgisayar başında oturarak geçirdiğiniz zamanı azaltabilir veya belli zaman dilimlerine bölebilirsiniz. Üstelik evinizde yapacağınız gibi ev dışında da çocuklarınızla hareketli oyunlar oynayabilirsiniz. Haftasonlarınızı ise yürüyüş, bisiklet gibi hareketli egzersizler ile değerlendirmeniz formunuzu korumanıza yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, daha az oturma süreleri, daha fazla hareket ve yeterli egzersiz ile kendinize aktif yaşam fırsatları yaratarak obezite, kalp-şeker hastalıkları ve kanser riskinin azalmasına katkıda bulunmuş, daha sağlıklı bir yaşam için bir adım atmış olursunuz. Sağlıklı ve mutlu yaşamın sırrı harekettir unutmayınız. İyi hafta sonları dillerim.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.