Bunamanın (demans), belleğin, zekânın, düşünme yeteneğinin, kişiliğin, davranışın ve duygulanım durumunun geri dönülmez şekilde bozulması olduğunu söyleyen uzmanlar, bulmaca çözmek, satranç oynamak veya kitap okumanın hastalığın görülme riskini azalttığını belirtiyor.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Merkezi Nöroloji Ana Bilim Dalı Uzmanı Doç. Dr. Handan Işın Özışık Karaman, Çanakkale Tabip Odasının iş birliğiyle düzenlenen bilgilendirme toplantısında yaptığı konuşmada, bunamanın sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu bildirdi. Yapılan birçok araştırmada bunama hastalarının sayısının 2050'ye kadar 3 katına çıkabileceğini savundu. Alzheimer Disease International'a göre ise 2050'de bunama hastalarının yüzde 71'i yoksul ve orta gelirli ülkelerde olacak. Alzheimer Disease International adlı yardım örgütüne göre şu anda dünyada 44 milyon demans hastası var ve bu rakam 2050'ye kadar 135 milyona çıkacak. Rakamlar, İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılan "G8 Demans Araştırma Zirvesi" öncesinde yayımlandı. İngiltere'de bunama araştırmaları için ayrılan kaynak, kanser araştırmaları için ayrılan paranın sekizde biri kadar. Yardım örgütleri bunun yetersiz olduğunu söylüyor. Örgüt, insanların daha uzun yaşamaya başlamasının özellikle Güney Doğu Asya ve Afrika'daki yoksul ve orta sınıf ülkelerde vaka sayısında hızlı bir artış yaşanmasına neden olacağını vurguladı.
Alzheimer Disease International Başkanı Marc Wortmann, "Bu küresel bir salgın ve giderek büyüyor. Geleceğe baktığımızda yaşlı insanların sayısının ciddi oranda arttığını göreceğiz" dedi. Araştırmalar, bunama sorunu yaşayan insanların egzersiz yapmalarının düşünme becerilerini ve gündelik yaşamlarını olumlu yönde etkilediğini ortaya koydu. Sağlık alanında faaliyet yürüten bağımsız araştırma kurumu The Cochrane Collaboration tarafından yapılan araştırmaya evde veya ev dışı merkezlerde bulunan 300’den fazla kişi katıldı ve bu kişilerin sistemli bir şekilde egzersiz yapmaları sağlandı. Buna göre egzersiz, katılımcıların ruh halini çok az etkiledi. Ancak sandalye kaldırma gibi gündelik aktiviteleri gerçekleştirmeye yardımcı olduğu ve düşünme yeteneğini artırdığı görüldü. Bu faydaların hayat kalitesini artırıp artırmadığı hala belirsiz ancak uzmanlar sonuçların iyimserliğe neden olduğunu söylüyor. Araştırmayı yürüten ekipten, Alberta Üniversitesi’nden araştırmacı Dorothy Forbes, konuyla ilgili bundan sonraki araştırmaların, evde veya ev dışındaki merkezlerde yaşayıp bunama sorunu bulunan insanlara danışmanlık yapan sağlık uzmanları için bu kişilere tavsiye için kullanacakları en iyi egzersiz kılavuzunu geliştirmesi gerektiğini söyledi. Forbes ayrıca bunama sorunu yaşayanlar için hangi düzeyde ve yoğunlukta egzersizin faydalı olduğunun anlamaları gerektiğini de belirtti.
BEYİN KÜÇÜLMESİNE ETKİSİ
Bilim adamları, 70'li yaşlarda fiziksel egzersiz yapmanın beyindeki küçülmeyi durdurduğunu açıkladı. Emeklilik yaşını geçmiş 638 kişinin beyin taramaları üzerinde yapılan incelemeler, üç yıllık süre içinde fiziksel olarak aktif olan kişilerde beyin küçülmesinin daha düşük olduğunu ortaya koydu. Bilim adamları bu egzersizlerin ağır ve yoğun olmasına gerek olmadığını, haftada birkaç kez yürüyüşe çıkmanın yeterli olduğunu da belirtti.
Araştırmada dikkati çeken bir başka nokta ise, satranç oynamanın ve arkadaşlarla buluşmanın, beynin hacminin korunmasına doğrudan bir katkısının tespit edilememiş olması. Araştırmacılar, beyinde, mesajların iletilmesinde kullanılan beyaz maddeyi incelediklerinde, 70 yaşında egzersiz yapan kişilerdeki zarar görme oranının, egzersiz yapmayan kişilere göre daha az olduğunu tespit etti. Egzersiz yapan kişilerde, beyindeki mesajların kaynağı olan gri madde oranının da daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
Uzmanlar, insan beyninin yaşlanma ile birlikte küçüldüğünü, zaten biliyordu. Beyindeki küçülmenin, hafızanın ve düşünce gücünün zayıflamasına yol açtığı da biliniyor. Geçmişte yapılan bazı çalışmalarda da, egzersizin bunama riskini azalttığı ortaya çıkmıştı. Ancak, bilim adamları egzersizin, beynin küçülmesini ve bunama riskini azaltmasını nasıl sağladığını çözebilmiş değil. Egzersizin, vücudun geri kalanıyla birlikte, beyindeki kan dolaşımını artırdığı da biliniyor.
İngiltere merkezli Alzheimer's Research adlı kuruluşun yürüttüğü çalışmada, egzersiz eksikliği ile beyin küçülmesi arasındaki ilişki tekrar ortaya konularak, zihinsel sağlığın korunması için atılması gereken adımlar ortaya konmuş oldu.
Egzersiz, orta derecede hafıza zayıflığı olan yetişkinlerde hafızayı güçlendirmede yardımcı oluyor. Düzenli egzersiz, bunama riskini azaltmanın en iyi yollarından biri olarak kabul ediliyor. Melbourne Üniversitesinden bir ekip, hafıza zayıflığı olan 50 yaş ve üzerindeki 138 kişi üzerinde, evde yapılan bedensel aktivitenin etkisini araştırdı. Gönüllülerden bazılarından 24 hafta boyunca haftada 3 kez 50 dakika, yürümek gibi orta derecede fiziksel aktivitede bulunmaları istendi. Diğerlerinden ise egzersiz yapmaları talep edilmedi. Araştırma sonucunda yapılan testlerde, egzersiz grubundakilerin hafıza testlerinde daha başarılı oldukları, bunama belirtileriyle ilgili testlerdeki skorlarının ise düşük olduğu belirlendi. Denekler daha sonra da takip edildi ve egzersiz programı bittikten sonra yararlarının 12 ay boyunca devam ettiği görüldü. Kalp-damar sistemine faydalı olduğu bilinen egzersizin beyne kan gitmesini sağladığı için hafızanın işleyişine de yardımcı olabildiği belirtiliyor. Journal of the American Medical Association’da yazan araştırmacılar, “Orta derecede idrak sorununda 36 ayda önemli etkisinin olmadığı görülen ilaç tedavisinin aksine bedensel aktivite; depresyon, yaşam kalitesi ve kardiyovasküler sistemin çalışmasına ilişkin araştırmaların da gösterdiği gibi, sadece hafızanın işleyişine fayda sağlamakla kalmıyor, sağlığa başka yararları da bulunuyor” dediler. Alzheimer Derneği’nden Susanne Sorensen de, “Düzenli egzersiz bunama riskini azaltmanın en iyi yollarından biri ve bunamanın ilerlemesini yavaşlatabilir” dedi.
KAYNAKLAR: Journal of the Islamic Medical Association of North America, www.uzmandoktorum.org, www.alz.org.tr, Columbia Üniversitesi’ndeki New York Eyaleti Psikiyatri Enstitüsü
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.