Bu hafta yakın bir arkadaşım “Halen bahsettiğiniz spor salonuna gidemedim ama ben de evde dans ediyorum. Evde kendi kendime deliler gibi dans etmeye bayılıyorum ve bence güzelde spor oluyor” dedi. Ben de bunun üzerine dans etmenin faydalarını yazmaya karar verdim. Zaman zaman hepimiz kendine göre belirli bir iş yoğunluğu, stresi ve olumsuz düşünceler içerisine gireriz. Bu duygusal yoğunluktan uzaklaşmak için kendimize zaman ayırmamız gerekir. Aksi durumda sürekli stres altında geri dönülmez olumsuz durumların, hastalıkların tam ortasında bulabiliriz kendimizi. Bence bu stresten kurtulmak için ve kalbimizi korumak için dans etmek çok güzel bir egzersiz şeklidir. Ayrıca dans etmenin pek çok faydası bulunmaktadır. Biraz sonra faydaları hakkında bilgi vereceğim fakat şunu belirtmek isterim ki, bizi mental olarak rahatladan dans, daha başlar başlamaz yüzümüzde gülümsemenin belirmesine yardımcı olur. Pek çok spor dalı vardır fakat çok azında başlar başlamaz gülmeye ve eğlenmeye başlarsınız.
Pekâlâ, dans etmek bize neler kazandırıyor. Her şeyden önce kuvvetli bir kalp ve akciğere sahip olmamıza yardımcı olur. Ayrıca vücudumuzda bütün kaslarınızı aktif olarak çalışmasını sağlar. Özellikle kemik yoğunluğu azalmaya başlamış ileri yaşlardaki kadınlar için kemikleri kuvvetlendirerek esnekliğinizi artırır. Vücudunuza hareketlilik ve çeviklik kazandırır ve koordinasyonu geliştirir. Bence en önemlisi sıkılmadan müzik eşliğinde vücudumuzla ilgili farkındalık kazandırır arak kendinize güven duygusunu geliştirir. Dans etmek bedeni fiziksel ve ruhsal olarak koruyor. Bu konuda Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı, dans ile sağlık için ilave yararlar elde edilebildiğini belirterek şu açıklamada bulundu: “Müziğin insan ruhunda olumlu etkileri olduğu, zihinsel aktiviteleri güçlendirdiği, depresyonu azalttığı, güzel duygular uyandırdığı ve birçok hastalıkta iyileşmeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Dans etmek, kişiye hem egzersizin ve hem de müziğin yararlarını kazandırmaktadır. Dans etmek, insanı zihinsel ve fiziksel olarak rahatlatmaktadır. Bu rahatlama, müzik ritmini duyan ve dans etmeye başlayan insanın yüzünde oluşan gülümseme ile kolaylıkla fark edilir. Sanatsal bir egzersiz olan dans etmeğe odaklanmak, kişinin kendisinde gerginlik yaratan korku ve endişelerden uzaklaşmasına, huzur bulmasına, mutlu olmasına vesile olur. Haftada 2-3 gün, düzenli olarak bir saat kadar dans etmek metabolizmayı hızlandırır; eğlenerek kilo vermeyi ve vücudun sıkılaşmasını sağlar. Kişi çeviklik kazanır, yeteneklerini keşfeder, yaratıcılığı artar, sosyalleşir. Dans etmenin çok önemli bir yararı da beynin daha hızlı çalışmasını sağlayarak, çağın hastalığı olan unutkanlık için de koruyucu etkisinin olmasıdır” dedi.
Ayrıca Sayın Avcı, çağımızın hastalığı olan damar sertliği ve onun yol açtığı ölümcül hastalıklardan korunmada, genç yaşlardan başlayarak, haftada 2-3 gün yapılan, 30-60 dakika süreli, aerobik türde egzersizin önemine değinerek şunları söyledi. Avcı; “Düzenli olarak yapılan bu egzersizler, damarları damar sertliğinden koruduğu gibi, organların daha iyi kanlanmasına ve işlevini daha iyi görmesine vesile olmakta, damar darlıkları ve ani damar tıkanmaları sonucu ortaya çıkacak ciddi hastalıklara karşı korunma sağlamaktadır” dedi. Aerobik türde yapılan egzersizin, vücuttaki kas guruplarının ardı sıra kasılıp gevşemesini sağladığını, hızlı adım yürümenin, yüzmenin ve dans etmenin kemikleri ve kasları güçlendirdiğini, eklemlere esneklik kazandırdığını, yağların yakılmasını kolaylaştığını, şişmanlığın, kan basıncı ve kolesterol yüksekliğinin ve şeker hastalığının tedavisinin kolaylaştırdığını söyledi.
AŞILAYACAĞI OLUMLU DUYGULAR
Dans etmenin, sağlıklı kimselerin dinç, genç ve sağlıklı kalmasını sağlayacağını, hasta olanlara da hastalığı yenme ya da hastalığı ile yaşama konusunda olumlu duygular aşılayacağını belirten Prof. Avcı, “Ben, genç olsun, yaşlı olsun, tüm dostlarıma ve hastalarıma dans etmeyi öneriyorum. Folklorik danslar olsun, modern salon dansları olsun, kim hangi tür dansa sempati duyuyor ise, onu yapsın. 'Dans etmeyi bilmiyorum, beceremiyorum' bahane olmamalı. Müzik ritminde adımlarla yerinde saymakla başlayabilir. Yeter ki dansın yararlarına inansın ve dans etmeye sıcak baksın, arkası gelir” dedi.
Birçok araştırmacı bu tür egzersizin sinir sisteminin daha iyi çalışmasına yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Bu araştırmacılar beynimizin farklı bir şekilde çalışmasını sağlar. Bir çok yönden avantajlarını saymakla bitiremediğimiz dansın en güzel yanı sıkılmadan daha fazla kalori harcamamıza yardımcı olmasıdır. Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda dans etmenin özellikle endorfin hormununun salgılanmasını artırdığını ortaya koymuştur. Yalnızca evde yapıldığında belki sıkılabilirsiniz ancak bir arkadaş grubu ile yapılırsa sosyalleşme konusunda etkili olacağını unutmamak gerek.
Sonuç olarak ben diyorum ki sizler de dansın bu olumlu etkilerinden yararlanmak istiyorsanız. Haftada 3-4 gün 50-60 dk mutlaka dans etmelisiniz. Bu sayede kalp ve damar hastalıklarından korunmak için, düzenli olarak yapılan egzersizin ve müzik eşliğinde yapılan dansın kalp ve damarları koruduğunu söyleyebiliriz. Spor egzersizinin yanı sıra, müzik ritmiyle yapılan ve sanatsal bir egzersiz olan dansın, zihinsel olarak rahatlatmasının yanı sıra, kalp ve damar sağlığı içinde yararları olduğunu belirtmek isterim. İyi dans etmeler ve mutlu hafta sonları dilerim.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.