Takip Et
  • 29 Eylül 2014, Pazartesi

Tarım arazileri nasıl korunur?

Söke’de, tarım arazilerine çırçır fabrikaları kurulması, geçtiğimiz günlerde gündeme geldi. Onlarca yıldır sorunsuz çalışmasını sağlayan güç mü baskın çıkacak yoksa 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu mu? Bekleyip göreceğiz...

Sadece Söke’de değil Aydın’ın bir çok yerinde tarım arazileri sanayi tesislerine teslim olmuş durumda. Güçlünün kanun koyduğu bu memlekette, kanunların gücü, sadece vatandaşa hissettiriliyor. Çine’de ilçenin hemen girişine doğru, sağlı, sollu maden fabrikaları var. Devlet Su İşleri’nin milyonlarca Türk Lirası para harcayarak sulama kanalları ile çevrelediği tarım arazilerinin tam göbeğinde duruyorlar. Sulama kanallarını söküp atarak, tesislerini büyütenler bile var. Çıkardıkları tozlarla tarıma verdikleri zarara girmiyorum. O çevre kanunu ile ilgili bir durum. O zaten uygulanmıyor. “Devlette devamlılık esastır” sözünün geçerli olduğu ender durumlardan biri de, kendisinden önce yapılan yanlışlara mevcutların da göz yummasıdır.

Aydın’da, bazı çakal zenginlerin ikinci ya da üçüncü derece yakınlarını seçtirme yöntemi ile her türlü uygunsuzluk yapma haklarını kendilerinde bulma durumu devam ettiği sürece bu iş böyle gider gibime geliyor. Halkın seçtiklerinin ve yakınlarının her türlü kanunsuzluk yapma hakkı olduğu algısı sürdüğü sürece tarım arazilerimizi korumamız mümkün gözükmüyor. Atananların el açtığı, el baktığı yerde kanunları uygulamak kolay olmadığı gibi her baba yiğidin de harcı değil. Gariban köylüye aynı tapuyu iki hatta üç kez satmak varken zenginin fabrikaları ile uğraşma enayiliğine bulaşmaya ne gerek var. Edebi, adabıyla eylem yapan, hakkını arayan maden işçilerine biber gazı sıktırmak, “işini yapıyor” havası oluşturmak için yetiyor, artıyor bile...

İnsanımıza hileli yoğurt yedirilmesi, şifa niteliğindeki incirimizin kimyasallarla bozularak zehre dönüşmesi, zeytinyağımıza başka yağların karışması; çok normal... Halkı mağdur eden, zenginleri daha da zengin yapan yanlışların üstüne gitmek çok anlamsız bir idealistlik...

Tarım arazilerini korumak mı?

O, büyük enayilik canım. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.