Takip Et
  • 22 Aralık 2014, Pazartesi

Aydın’ı tanımlamak

İzmir’de Ege Bölgesi Aydınlılar Derneğince organize edilen 1. Aydın Tanıtım Günleri Fuarı, Aydın’ı tanıtma konusunda atılmış güzel bir adım oldu. Fuarın açılışı sırasında Aydın’ı değişik şekilde tanımlayan, övgüler yağdıran konuşmacıları dinledik. Gazetemizin de standı bulunduğu için uzun süre fuarda kalma, havasını teneffüs etme imkanı bulduk.

Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, bu fuarı en ciddiye alan ve ilçesinin tanıtımı için en iyi şekilde kullanan yönetici oldu, diyebilirim. Çine, Çine Belediyesi, Çine Köftecisi Kasap Mehmet Zengin’in standı ve köfte tezgahı ile fuarın başını çekenlerdendi. Nazilli Ticaret Borsası da çok iyi hazırlanmıştı. Üyelerinin ürünlerini en iyi şekilde tanıtan kurumlardan biri oldu. Aydın Ticaret Borsası da öyle... Söke Belediyesi, Didim Belediyesi, Nazilli Belediyesi, Bozdoğan Belediyesi de değişik ürünlerle fuardaydı. Yeni kurulan Efeler Belediyesi ve Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin stantlarında da kurumlar iyi bir şekilde tanıtıldı ve yöresel ikramlar yapıldı. Aydın ve Çine Organize Sanayi Bölgeleri de stantlarıyla dikkati çekmeyi başardı.

Fuardan geriye akılda kalan yukarıda anlattıklarım değil de Ege Aydınlılar Derneği Başkanı Necati Ünal’ın Aydın Valisi hakkında ortaya attığı ve temcit pilavı gibi her fırsatta insanların önüne koyduğu iddialar ve açıklamalar kaldı. Ünal’ın iddiasına göre; Aydın Valisi Erol Ayyıldız, ayrımcılık yaptı. Ankara’daki derneğin fuarına destek verirken, İzmir’deki derneğin fuarına vermedi. Engel olmaya çalıştı.

Aydın Valisi Erol Ayyıldız’ın destek vermediği ve engel olduğu iddialarını çok doğru bulmuyorum. Eğer öyle olsaydı; Buharkent Belediyesi, Çine Organize Sanayi Bölgesi gibi kurumlar orada yer almazdı. Öyle düşünüyorum ki birçok katılımcı Vali Bey’e sorduktan sonra fuara gitti. Açıklamalara tepki olsun diye, yeri olmasına rağmen Dikmen Bal gibi gelemeyen firma da oldu.

Özetlemek gerekirse böylesine güzel bir organizasyonu bile ağzımıza, yüzümüze bulaştırdık. İlki olduğu için bazı eksiklik ve olumsuzluklar görmezden gelinebilir ama Aydın’ın bölünmesine, bölünmesinin körüklenmesine karşı durmamız gerektiği için Ünal’ın yaklaşımları doğru olmadı. Bu şekilde devam edersek, iç çekişmeler yüzünden ıskalamaya ve kaybetmeye devam ederiz. Aydın’ı tanımlamak için hep güzel sözler söylenir ama Aydınlıları tanımlarken de ‘sahip olduğu değerlerin kıymetini bilmeyen insanlar topluluğu’ yaftasından kurtulamayız.

ANCAK CENNETTE OLUR

Aydın’ı en güzel şekilde tanımladığını düşündüğüm, Nazilli’de Kadir Mutlu’nun anlattığı yaşanmış bir olayı da paylaşmak isterim. Kadir Mutlu’nun anne ve babası hacca gider. Suudi Arabistan’da Türkçe bilen bir esnaf, nereli olduklarını sorar. “Nazilliliyiz” yanıtından sonra, “Orada ne yetişir” sorusu gelir. “İncir, zeytin, üzüm, portakal, şeftali...” diye saymaya devam ederken, Arap sözünü keser, “Dur Hacı, dur! Bütün bu anlattıkların ancak cennette olur, siz o zaman cennetten geldiniz” der.

Biz Aydınlılara da birbirimize düşmek yerine bu cennetin kıymetini bilmek düşmez mi? 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.