Haftanın ilk üç günü Basın İlan Kurumu’nun (BİK) Kocaeli Darıca’da bulunan Tatil Köyü’ndeydik. Seminere katıldık. Yenilenen mevzuat hakkında bilgi almanın çok ötesinde kazanımlar elde ettik. Eski dostlarımızla buluştuk, yeni dostluklar, arkadaşlıklar edindik.
Seminer, BİK Genel Müdürü Yakup Karaca’nın konuşması ile başladı. Karaca, internet medyasının yazılı medya için tehdit oluşturduğunu, yazılı medyanın gelişmelere ayak uydurmasının zorunlu olduğunu işaret etti. İnternete ne kadar direnilirse direnilsin, akıbetin Osmanlı döneminde matbaaya direnen hattatlardan farklı olmayacağını hatırlattı. Kurumun değişik birimleri sunumlarını yaptı. İlan Hizmetleri Müdürü İdris Çam’ın ve diğer konuşmacıların anlatımları oldukça değerliydi. BİK’in sanal dünya ile entegrasyonuna ilişkin gelişmeler de son derece sevindiriciydi.
UMUDUMUZ DAHA DA ARTTI
Seminerin son günü Kontrol Hizmetleri Müdürü İbrahim Delibaş ve ekibi, tüm katılımcıları anlatımlarına kilitledi. Özer Elikoğlu’nun boş zamanı değerlendirmek için yaptığı gazetecilik üzerine sunumu, üniversite hocalarına taş çıkartacak türdendi. Elikoğlu’nun, akademik anlamda gazeteciliğe katacağı çok şey olduğunu düşünmeme neden oldu.
Seminerin finalinde kürsüye çıkan BİK Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey, bugüne kadar duymaya alışık olmadığımız cümleler sarf etti. Medya sektörüne ilişkin devletin gelecek planı olmadığını, olması için yaptıkları çalışmaların olumlu yönde ilerlediğini kaydetti. İŞKUR ve KOSGEB gibi kurumlarla iş birliği yaparak mesleğimiz ve sektörümüz için yapacakları çalışmaların tüyolarını verdi. Türkiye’de medyanın 15 Temmuz gecesi çok başarılı bir sınav verdiğine vurgu yaparak yaptığımız işin önemine dikkat çekti. Biz sektörümüz ve mesleğimizle ilgili hep umutluyduk ama Canbey’i dinledikten sonra umudumuz daha da arttı.
AYDIN HALKINA TEŞEKKÜR
Çok güzel bir seminer oldu, BİK yöneticilerine misafirperverlikleri ve doyurucu bilgi aktarımları nedeniyle sonsuz teşekkür…
Bir teşekkür de Aydın halkına. Seminere Türkiye’nin her yerinden gelen katılımcı meslektaşlarımız genelde şikayetlerini dile getirdi. Gazete satamamaktan, reklam alamamaktan, çalıştıracak gazeteci bulamamaktan yakındı. Bizim günlük 500’e yakın bayide ve 2 bin dolayında da abone yöntemi ile gazete sattığımızı duyanlar hayrete düştü. 25 kişilik kadromuza kimse inanmak bile istemedi. Onların oralarda olmuyormuş. Burada olduran, yerel basınına sahip çıkan Aydın halkının, kocaman bir teşekkürü hak ettiğini düşünüyorum. Yaptırdıkları anketlere göre medya planlaması yapan, analitik düşünen bu şehrin yöneticilerinin de Türkiye’ye örnek olmasını diliyorum.
Teşekkür etmeyi unutmamam gereken BİK Aydın Şubesi var. Henüz üç yıllık bir şube olmasına rağmen şu an Türkiye’de en iyilerin arasında yer alıyor. Bunu sağlayan kurum emekçilerine minnetimi ifade etmeden bu satırları bitirirsem haksızlık etmiş olurum. İyi ki varsınız…
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.